Онлайн курсы турецкого для изучавших являются продолжением уроков Курс турецкого для начинающих и Ускоренный курс турецкого языка. Уроки будут построены по той же схеме: грамматический материал, упражнения на перевод, аудирование, работа со словарём, пополнение словарного запаса. Ученики, достаточно твёрдо усвоившие начальный курс, способны самостоятельно читать и понимать (иногда прибегая к помощи словарю) художественную прозу, современную прессу, беседовать с носителями турецкого языка на разные темы, смотреть турецкие фильмы и сериалы, без труда понимать разговорную речь. Турецкий язык онлайн с evimturkiye.ru - что может быть приятнее?
NB:Если в задании указано написать предложения по-турецки, прилагайте к ним русский перевод того, что хотели написать. Не всегда турецкие предложения можно понять и соответственно - исправить. А с переводом преподаватели смогут подкорректировать написанное
1. От данных глаголов образуйте деепричастие на -erek (-arak), переведите: yapmak - yapayarak - делая dinlemek - dinleyerek - слушая sarılmak - sarılarak - обнимая yazmak - yazarak - написав, при написании (или пиша? ) yürümek - yürüyerek - пешком olmak - olarak - в качестве, как, будучи kapatmak - kapatarak - закрывая istemek - isteyerek - хотя
2. Переведите на турецкий язык деепричастия на -erek (-arak): сидя - oturarak обнявшись - sarılarak плача - ağlayarak читая - okuyarak лёжа - yatarak слушая - dinleyerek не желая - istemeyerek не понимая - anlamayarak
3. Переведите предложения: Diyet yaparak zayıflayamazsın. Сидя на диете, не похудеешь. Yatarak iyileşemezsin, doktora git. Лежа хорошо не станет, иди к доктору. Bu problemi onunla konuşarak çözebiliriz. Поговорив с ним об этой проблеме, мы можем решить. Babam gülerek odama girdi. Мой отец смеясь, зашел в мою комнату. Çok özür dilerim, bilerek yapmadım. Мне очень жаль, сделал это не зная. не нарочно Sen kitabı anlayarak okumuyorsun. Ты читаешь книгу, не понимая.
4. Соедините данные предложения с помощью деепричастия. Переведите. Например: Şarkı söylüyor ve yürüyor - Şarkı söyleyerek yürüyor - Он идёт и поёт песни - Он идёт напевая песни Ağladı ve odandan çıktı - Ağlayarak odandan çıktı. ЗаплакавПлача, она вышла из комнаты. Bu çocuk bağırıyor ve konuşuyor - Bu çocuk bağırarak konuşuyor. Этот ребенок крича разговаривает. Konuyu kitaba bakıyor ve anlatıyor - Konuyu kitaba bakarak anlatıyor. Смотря в книгу, он объясняет тему. Burada bekliyoruz ve zaman kaybediyoruz - Burada bekleyerek zaman kaybediyoruz. Ожидая здесь, мы тратим свое время.
5. Заполните пропуски подходящими по смыслу деепричастиями, образованных от данных ниже глаголов. Переведите.
1. Sami bey şarkı söyleyerek sokakta yürüyor. Господин Сами идет по улице, напевая песни. 2. Dedem gözlerini kapayarak düşünüyor. Мой дед, закрывая глаза, думает. 3. Özür dilerim. Bunu istemeyerek yaptım. Извините. Я сделал это нехотя. не специально 4. Kuş kanatlarını sallsyarak uçar. Птица, взмахивая крыльями, летает. 5. Babam balkonda koltukta oturarak gazete okuyor. Мой отец сидя на балконе в кресле, читает газету. 6. Arkadaşlarım beni beklemeyerek gittiler. Мои друзья не дождавшись меня, ушли. 7. Hasta yatağında kalkmayarak bizi eliyle selamladı. Больной, не оставаясь в кровати, помахал нам рукой. 8. Ben alış veriş merkezine giderek bir palto alacağım. Я придя в маркет за покупками, куплю пальто. 9. Tatlı olarak fıstıklı baklava istiyorum. В качестве сладкого, я хочу пахлаву с фисташками.
проверено Спасибо за проверку! Hayat diyet yapmak, açgözlü erkekler ve kötü bir ruh haliyle harcamak için oldukça kısa.
Упражнения: 1. Объедините данные ниже предложения с помощью аффикса "-diktan sonra". Okuldan çıktık sonra sinemaya gittik. = Okuldan çıktıktan sonra sinemaya gittik. Yemeği yedim sonra yattım. —> Yemeği yedikten sonra yattım. Ödevlerimi bitirdim sonra dışarı çıktım. —> Ödevlerini bitirdikten sonra dışarı çıktım. Kitabı okudum sonra Ali'ye verdim. —> Kitabı okuduktan sonra Ali'ye verdim.
2. Переведите предложения. 1-İstanbul'a taşındıktan sonra bir daha görüşmedik. После того как переехали в Стамбул, мы больше не виделись. 2-Köyden geldikten sonra çok ciddi hastalandı. После того как приехал из деревни, он очень серьезно заболел. 3-Üniversiteyi bitirdikten sonra babamın yanında işe başladım. После того как я закончил университет, я начал работать с отцом. 4-Araba aldıktan sonra bir daha hiç otobüse binmedim. После того как я купил машину, совсем теперь не езжу на автобусе. 5-Gömlekleri yıkayacağım. Kuruduktan sonra da ütüleyeceğim. Я помоюпостираю рубашки. После того как их высушу, я их поглажу. 6-Evlendikten sonra çok şişmanladı. После того как она вышла замуж, она очень растолстела. 7-Fabrikadan çıktıktan sonra kendi işimi açtım. После того как фабрика закрылась, я сам открыл свое дело.
З. Сделайте перевод. 1. После того как как она вышла замуж, мы больше не виделись. Evlendikten sonra bir daha görüşmedik. 2. После того как он вышел из больницы, он поехал к себе в село. Hastaneden çıktıktan sonra köyüne geldi. 3. Он больше не приходил к нам, после того как мы поссорились. Biz kavga yaptıktan sonra o bir daha bize gelmedi. 4. После того как ты сделаешь уроки, можешь сходить погулять. Sen dersini yaptıktan sonra dışarı gidebilirsin.
4. Заполните пропуски конструкцией -diktan sonra и переведите предложения на русский язык. 1. Gazeteyi okuduktan sonra kahvaltı etmeye başladım. Прочитав газету, я начала готовить завтрак.завтракать 2. Mağazadan yiyecek aldıktan sonra eve döndük. Купив в магазине еду, мы вернулись домой. 3. Duş aldıktan sonra dişlerini fırçaladı. После принятия душа, он почистил зубы. 4. Eve döndükten sonra akşam yemeğini yediler. Вернувшись домой, они поужинали. 5. Akşam yemeği yedikten sonra televizyon seyredeceğiz. После ужина, мы будем смотреть телевизор. 6. Konser bittikten sonra nereye gideceksiniz? После окончания концерта, куда вы пойдете? 7. Ayşe yeni haberi duyduktan sonra hemen bana telefon etti. Айше услышав новые новости, сразу позвонила мне. 8. Biraz dinlendikten işimize devam edelim. После того как немного отдохнем, давайте продолжим нашу работу. 9. Uçaktan indikten giriş vizesi aldık. После приземления самолета, мы получили визу. 10. Seninle konuştuktan çok rahatladım. После разговора с тобой, я успокоилась.
проверено Спасибо за проверку! Hayat diyet yapmak, açgözlü erkekler ve kötü bir ruh haliyle harcamak için oldukça kısa.
1. Заполните пропуски формой -madan önce и переведите предложения на русский язык. 1. Sabahları kahvaltı yapmadan önce parkta koşu yaparım. Прежде чем я завтракаю, я бегаю в парке. 2. Doktora gitmeden önce randevu al. Прежде чем пойти к доктору, запишись на прием. 3. Salona girmeden önce çizmelerini çıkar. Прежде чем зайти в зал, сними свои сапоги. 4. Bir karar vermeden önce iyice düşün. Прежде чем принять решение, хорошенько подумай. 5. Eve gitmeden önce manava uğrayalım. Прежде чем пойти домой, по пути давай зайдем продуктовый. 6. Bu pantolonu almadan önce onu deneyin. Прежде чем купить штаны, примерьте их. 7. Duş almadan önce jimnastik yapacağım. Прежде чем принять дух, я сделаю зарядку. 8. Armağan alışveriş merkezine gelmeden önce bana telefon etti. Прежде чем поехать в магазин за покупками, она мне позвонила. 9. Tiyatroya gitmeden önce bilet aldık. Прежде чем пойти в театр, мы купили билет. 10. Yatağa girmeden önce dişlerini fırçala. Прежде чем пойти спать, чисти зубы.
2. Закончите предложения. 1. Ben sabahları uyandıktan sonra jimnastik yaparım. 2. İşyerine geldikten sonra kahve içerim. 3. Kahvaltı yapmadan önce ellerimi yıkarım. 4. Akşam eve döndükten sonra duş alacağım. 5. Yemek pişirmeden önce manava gittik. 6. Kahve içtikten sonra bardağı yıka. 7. Bilgisayarı çok kullandıktan sonra yatağa gir. 8. Sigara içtikten sonra dişlerini fırçala. 9. Pazara gitmeden önce bankaya gittik. 10. Sizinle konuşmadan önce annemle danıştım.
3. Объедините данные предложения с помощью аффикса "madan önce". Önce yemek yedik sonra trene bindik. —> Trene binmeden önce yemek yedik. Önce ellerini yıka sonra sofraya otur. —> Sofraya oturmadan önce ellerini yıka. Önce kapıyı çal sonra içeri gir. —> İçeri girmeden önce kapıyı çal. Önce termometreye bakıyorum sonra dışarı çıkıyorum. —> Dışarı çıkmadan önce termometreye bakıyorum. Önce ilaçlarımı içiyorum sonra yatıyorum. —> Yatmadan önce ilaçlarımı içiyorum. Önce gözlüğümü takıyorum sonra kitap okumaya başlıyorum. —> Kitap okumaya başlıamadan önce gözlüğümü takıyorum.
4. Сделайте перевод. Gitmeden önce şu belgeleri Kemal'e verir misin? Перед уходом, ты дал те документы Кемалю? Buraya gelmeden üç gün önce Kenan'la görüştük. За три дня до моего приезда сюда, мы виделись с Кенан. Arabayı satmadan önce iyi bir bakımdan geçirdim. Перед тем как продать машину, я прошел хороший осмотр. Onunla tanışmadan önce ben de senin gibi düşünüyordum. Перед тем как с ним встретиться, я думал также, как и ты. Otobüse binmeden önce yemek yedim. Прежде чем сесть в автобус, я поел. Bu ilacı kullanmadan önce çok acım vardı. Перед тем как я употребил это лекарство, было очень плохо. Gitmeden önce bütün kitaplarını bana hediye etti. Перед уходом, он подарил мне все свои книги.
5. Переведите предложения на турецкий язык. 1-Прежде чем отправляться в путь, сообщите. Давайте, я вас встречу. Yola gelmedençıkmadan önce haber verin. Sizi karşılayayım. 2-До того как я познакомилась с Казым, я никогда не ходила на оперу. Kazım'la tanışmadan önce operaya aslahiç gitmedim. З-До того как переехать сюда, мы 2 года жили в Измире. Buraya taşınmadan önce İzmir'de iki sene yaşadık 4-Прежде чем одеть новую одежду, нам надо ее постирать. Yeni elbiseleri giydirmeden önce onu yıkamamız lazım. 5-Прежде чем выйти из дома, я закрыла все окна. Evimde gitmedenevden çıkmadan önce tüm pencereleri kapattım. 6-Прежде чем пройти основную тему, я хочу кое-что спросить. Ana konuyu geçmeden önce bir şey sormak istiyorum. 7- Прежде чем подписать документ, прочти хорошенько (iyice). Belgeyi imzalamadan önce iyice oku. 8-Прежде чем принять решение, хорошенько подумай. Bir karar vermeden önce iyice düşün.
проверено Çok teşekkür ederim! Hayat diyet yapmak, açgözlü erkekler ve kötü bir ruh haliyle harcamak için oldukça kısa.
1. От данных глаголов образуйте деепричастие на -erek (-arak), переведите: yapmak –yaparak- сделав dinlemek – dinleyerek – послушав (слушая) sarılmak – sarılarak – обняв (обнимая) yazmak – yazarak - написав yürümek – yürüyerek – пешком olmak – olarak – в качестве, будучи,как kapatmak – kapatarak – открыв (открывая) istemek –isteyerek - захотев
2. Переведите на турецкий язык деепричастия на -erek (-arak): сидя - oturarak обнявшись - sarılarak плача - ağlayarak читая - okuyarak лёжа - yatarak слушая - dinleyerek не желая –istemeyerek не понимая - anlamayarak
3. Переведите предложения: Diyet yaparak zayıflayamazsın Соблюдая дитеу, похудеть не сможешь Yatarak iyileşemezsin, doktora git. Лежа не поправишься, иди к доктору. Bu problemi onunla konuşarak çözebiliriz. Поговорив с ним, мы можем решить эту проблему Babam gülerek odama girdi. Отец зашел в мою комнату улыбаясь Çok özür dilerim, bilerek yapmadım. Очень извиняюсь, я не сделал специально. Sen kitabı anlayarak okumuyorsun. Ты книгу поняв не читаешь. (читаешь не поняв)
4. Соедините данные предложения с помощью деепричастия. Переведите. Например: Şarkı söylüyor ve yürüyor - Şarkı söyleyerek yürüyor - Он идёт и поёт песни - Он идёт напевая песни Ağladı ve odandan çıktı – Ağlayarak odandan çıktı- Заплакав, она из комнаты вышла Bu çocuk bağırıyor ve konuşuyor – Bu çocuk bağırarak konuşuyor - Этот ребенок говорит закричав (крича) Konuyu kitaba bakıyor ve anlatıyor - Konuyu kitaba bakarak anlatıyor- Он рассказывает тему, глядя в книгу Burada bekliyoruz ve zaman kaybediyoruz – Burada bekleyerek zaman kaybediyoruz -Ожидая здесь, мы теряем время
5. Заполните пропуски подходящими по смыслу деепричастиями, образованных от данных ниже глаголов. Переведите. söylemek / göstermek / kapamak / oturmak / olmak / kalkmamak / istememek / telefon etmek / sallamak / beklememek / gitmek
1. Sami bey şarkı söyleyerek sokakta yürüyor Господин Сами идет по улице, напевая песню. 2. Dedem gözlerini kapayarak düşünüyor Мой дедушка думает, закрыв глаза. 3. Özür dilerim. Bunu istemeyerek yaptım Я сделал это не желая (не умышленно) 4. Kuş kanatlarını sallayarak uçar Птица полетит, взмахнув крыльями 5. Babam balkonda koltukta oturarak gazete okuyor Мой папа читает газету,сидя на балконе в кресле. 6. Arkadaşlarım beni beklemeyerek gittiler Моb друзья ушли, не дождавшись меня. 7. Hasta yatağında kalkmayarak bizi eliyle selamladı Больной,не вставая с кровати,помахал нам рукой. 8. Ben alış veriş merkezine giderek bir palto alacağım Пойдя в торговый центр, я куплю пальто. 9. Tatlı olarak fıstıklı baklava istiyorum В качестве (десерта, на десерт)сладости я хочу пахлаву с фисташками
проверено
Сообщение отредактировал Ari_ka - Среда/ Çarşamba, 03.07.2013, 15:41
1. От данных глаголов образуйте форму 1 и 3-го лица ед.ч. долженствовательного наклонения. Переведите. satmak —> satmalıyım, satmalı yakmak - yakmalıyım, yakmalı almak - almalıyım, almalı anlamak - anlamalıyım, anlamalı durmak - durmalıyım, durmalı susmak - susmalıyım, susmalı uçmak - uçmalıyım, uçmalı uyumak - uyumalıyım, uyumalı okumak - okumalıyım, okumalı vermek - vermeliyim, vermeli yüzmek - yüzmeliyim, yüzmeli gelmek - gelmeliyim, gelmeli sevmek - sevmeliyim, sevmeli denemek - denemeliyim, denemeli beklemek - beklemeliyim, beklemeli izlemek - izlemeliyim, izlemeli görmek - görmeliyim, gözmeli
2. От данных глаголов образуйте отрицательную форму 2 и 3-го лица ед.ч. долженствовательного наклонения. Переведите. satmak —> satmamalısın, satmamalı gelmek – gelmemelisin, gelmemeli ağlamak – ağlamalısın, ağlamamalı görmek – görmemelisin, görmemeli gülmek – gülmemelisin, gülmemeli düşmek – düşmemelisin, düşmemeli sevmek – sevmemelisin, sevmemeli denemek – denememelisin, denememeli beklemek – beklememelisin, beklememeli izlemek – izlememelisin, izlememeli görmek – görmemelisin, görmemeli
3. Составьте 5-6 предложений с любым глаголом в долженствовательном наклонении, используйте положительную, отрицательную и вопросительную формы. Ben uç kitabıp almalıyım. Sen onu bırakmamalısın. O beni aramalı mıydı? Biz gitmemeliydik. Siz gelmeliydiniz.
4. Переведите на турецкий. Завтра тебе необходимо прийти. Yarın gelmelisin. Об этом вы никому не должны говорить. Bunun hakkında kimseye söylememelisiniz. Мы тоже должны принять участие в собрании? Biz de toplantıda katılmalı mıydık? Ты больше не должен курить. Sen birdaha sigara içmemelisin. Вы должны слушаться взрослых. Siz yetişkenleri dinlemelisiniz. В воскресенье мне надо вывести на прогулу (gezdirmek) моего брата. Pazarda kardeşimi gezdirmeliyim. В таких ситуациях тебе не надо молчать. Böyle durumlarda susmamalısın. Ты не должен драться со своими друзьями. Arkadaşlarınla kavga etmemeliydin Ты должен был (это) сказать. Sen bu söylemeliydin.
5. Переведите на русский язык. Bu soruları çözmeliyim. Я должен решить эти вопросы. Вu kelimeleri cümle içinde kullanmalıyım. Я должен использовать эти слова в предложении. Yerlere çöp atmamalısın. Ты не должен мусорить в этих местах. Ev ödevlerini zamanında yapmalı. Он должен во время выполнять свои обязанности. Hergün yeni kelimeler öğrenmeli. Он должен каждый день учить новые слова. Çocuklar akşam erken yatmalılar. Дети должны рано ложиться спать. Çocukların fikirlerine değer vermeliyiz. Мы должны ценить мнение детей. Ben bugün erken çıkmalıyım. Я могу сегодня рано выйти. Sen kardeşini korkutmamalısın. Ты не должен пугать твоего брата. Gece yemek yememelisiniz. Вы не должны есть ночью. Ailenizi sık sık aramalısınız. Вы должны часто звонить вашей семье. Biz doğayı korumalıyız. Мы должны беречь природу.
проверено Çok teşekkür ederim! Hayat diyet yapmak, açgözlü erkekler ve kötü bir ruh haliyle harcamak için oldukça kısa.
Упражнения: 1. Объедините данные ниже предложения с помощью аффикса "-diktan sonra". Okuldan çıktık sonra sinemaya gittik. = Okuldan çıktıktan sonra sinemaya gittik. Yemeği yedim sonra yattım. —> Yemeği yedikten sonra yattım Ödevlerimi bitirdim sonra dışarı çıktım. —> Ödevlerimi bitirdikten sonra dışarı çıktım Kitabı okudum sonra Ali'ye verdim. —> Kitabı okuduktan sonra Ali'ye verdim.
2. Переведите предложения. 1-İstanbul'a taşındıktan sonra bir daha görüşmedik. После того как переехали в Стамбул, мы больше не виделись 2-Köyden geldikten sonra çok ciddi hastalandı. Он очень серьезно заболел после того как он приехал из деревни. 3-Üniversiteyi bitirdikten sonra babamın yanında işe başladım. После того как университет закончил, я начал работать с отцом 4-Araba aldıktan sonra bir daha hiç otobüse binmedim. После того как купил машину, на автобус совсем не садился ( совсем не ездил) 5-Gömlekleri yıkayacağım. Kuruduktan sonra da ütüleyeceğim. Я буду стирать рубашки. После того как высохнут и поглажу. 6-Evlendikten sonra çok şişmanladı. После того как он женился, он очень поправился. 7-Fabrikadan çıktıktan sonra kendi işimi açtım. После того как с фабрики ушел, открыл свое дело
З. Сделайте перевод. 1. После того как как она вышла замуж, мы больше не виделись. O evlendikten sonra bir daha gürüşmedik. 2. После того как он вышел из больницы, он поехал к себе в село. Hastaneden çıktıktan sonra o köyüne gitti. 3. Он больше не приходил к нам, после того как мы поссорились. Kavga ettikten sonra bize hiç gelmedi. 4. После того как ты сделаешь уроки, можешь сходить погулять. Ödevlerini yaptıktan sonar dışarıya gidebiliirsin.
4. Заполните пропуски конструкцией -diktan sonra и переведите предложения на русский язык. 1. Gazeteyi okuduktan sonara kahvaltı etmeye başladım. Прочитав газету, я начала завтракать. 2. Mağazadan yiyecek aldıktan sonra eve döndük. Купив в магазине еду, мы вернулись домой. 3. Duş aldıktan sonar sonra dişlerini fırçaladı. Приняв душ, он почистил зубы. 4. Eve döndükten sonar sonra akşam yemeğini yediler. Вернувшись домой, они поужинали. 5. Akşam yemeği yedikten sonra televizyon seyredeceğiz. После того как поужинаем, мы будем смотреть телевизор. 6. Konser bittikten sonar sonra nereye gideceksiniz? После того как концерт закончится, Вы куда пойдете? 7. Ayşe yeni haberi duyduktan sonra hemen bana telefon etti. После того как Айше услышала новое известие, сразу позвонила мне. 8. Biraz dinlendikten sonar sonra işimize devam edelim. Немного отдохнув, нашу работу продолжим. 9. Uçaktan indikten sonar sonra giriş vizesi aldık. Высадившись (выйдя) из самолета, на входе мы получили визу. 10. Seninle konuştuktan sonar sonra çok rahatladım. Поговорив с тобой, я очень успокоилась.
1. Заполните пропуски формой -madan önce и переведите предложения на русский язык. 1. Sabahları kahvaltı yapmadan önce parkta koşu yaparım. По утрам, перед тем как позавтракать, я делаю пробежки в парке. 2. Doktora gitmeden önce randevu al. Запишись на приём, перед тем как идти к доктору. 3. Salona girmeden önce çizmelerini çıkar. Перед тем как зайти в зал, сними сапоги. 4. Bir karar vermeden önce iyice düşün. Перед тем как принять решение, хорошенько подумай 5. Eve gitmeden önce manava uğrayalım. Перед тем как домой идти, давай в овощную лавку зайдем. 6. Bu pantolonu almadan önce onu deneyin. Прежде чем купить эти брюки, примерьте их. 7. Duş almadan önce jimnastik yapacağım. Я буду делать гимнастику прежде чем пойду в душ. 8. Armağan alışveriş merkezine gelmeden önce bana telefon etti. Перед тем, как прийти в торговый центр, Армаан мне позвонил. 9. Tiyatroya gitmeden önce bilet aldık. Мы купили билеты прежде чем идти в театр. 10. Yatağa girmeden önce dişlerini fırçala. Прежде чем в кровать идти, зубы почисти.
2. Закончите предложения. 1. Ben sabahları uyandıktan sonra duş alırım 2. İşyerine geldikten sonra bilgisayarımı açarım 3. Kahvaltı yapmadan önce jimnastik yaptık 4. Akşam eve döndükten sonra filmi izleceğiz 5. Yemek pişirmeden once yemek tarifiyi ararım 6. Kahve içtikten sonra uyuyamam 7. Bilgisayarı çok kullandıktan sonra gözlerim kırmızı oluyor 8. Sigara içtikten sonra ellerini yık ve dişlerini fırçala 9. Pazara gitmeden once düşünelım ne almamız lazım 10. Sizinle konuşmadan önce çok düşündum
3. Объедините данные предложения с помощью аффикса "madan önce". Önce yemek yedik sonra trene bindik. —> Trene binmeden önce yemek yedik. Önce ellerini yıka sonra sofraya otur. —> Sofraya oturmadan once ellerirni yıka Önce kapıyı çal sonra içeri gir. —> İçeri girmeden önce kapıyı çal. Önce termometreye bakıyorum sonra dışarı çıkıyorum. —> Dışarı çıkmadan önce termometreye bakıyorum Önce ilaçlarımı içiyorum sonra yatıyorum. —> Yatmadan once ilaçlarımı içiyorum Önce gözlüğümü takıyorum sonra kitap okumaya başlıyorum. —> Kitap okumaya başlamadan once gözlüğümü takıyorum
4. Сделайте перевод. Gitmeden önce şu belgeleri Kemal'e verir misin? Перед тем как уйти, передашь те документы Кемалю? Buraya gelmeden üç gün önce Kenan'la görüştük. За три дня до того как сюда приехать, мы виделись с Кемалем. Arabayı satmadan önce iyi bir bakımdan geçirdim. Прежде чем продать машину , я прошел осмотр. Onunla tanışmadan önce ben de senin gibi düşünüyordum. До того как с ней познакомиться, я тоже думал как ты. Otobüse binmeden önce yemek yedim. Я поел прежде чем сесть в автобус. Bu ilacı kullanmadan önce çok acım vardı. До того как принять лекарство, у меня была сильная боль. Gitmeden önce bütün kitaplarını bana hediye etti. Перед тем как уехать, он подарил мне все книги.
5. Переведите предложения на турецкий язык. 1-Прежде чем отправляться в путь, сообщите. Давайте, я вас встречу. Yola gitmeden önce haber verin. Sizi karşılayayım. 2-До того как я познакомилась с Казым, я никогда не ходила на оперу. Kazim ile tanışmadan önce operaya hiç gitmedim. З-До того как переехать сюда, мы 2 года жили в Измире. Buraya taşınmadan once iki yıl Izmir’de oturduk. 4-Прежде чем одеть новую одежду, нам надо ее постирать. Yeni elbise giymeden önce onu yıkaması gerek. 5-Прежде чем выйти из дома, я закрыла все окна. Evden çıkmadan önce bütün pencereleri kapattım. 6-Прежде чем пройти основную тему, я хочу кое-что спросить. Ana konuyu öğrenmedengeçmeden önce bir şey sormak istiyorum. 7- Прежде чем подписать документ, прочти хорошенько (iyice). Belgeyi imzalamadan önce iyice oku. 8-Прежде чем принять решение, хорошенько подумай. Karar vermeden önce iyice düşün.
проверено
Сообщение отредактировал Ari_ka - Пятница/ Cuma, 12.07.2013, 09:26
1. Используя положительную, отрицательную и вопросительную форму конструкции –mak zorunda напишите в 1,2,3 лицах.ед.числа фразу: ders çalışmak zorunda Ben ders çalışmak zorundayım. Sen ders çalışmak zorunda değilsin. O ders çalışmak zorunda mı? Biz ders çalışmak zorundayız. Siz ders çalışmak zorunda değilsiniz. Onlar ders çalışmak zorundalar mı?
2. Переведите предложения: Ben senin kitaplarını taşımak zorunda mıyım? Я вынужден носить твои книги? Sen önce kontrol etmek zorundasın. Сначала ты должен проконтролировать. Siz onun ödevlerini yapmak zorunda değilsiniz. Вы не должны выполнять его обязанности. Oraya otobüs gitmiyor. Taksiye binmek zorundayız. Туда автобус не идет. Мы должны сесть на такси. Biz onunla barışmak zorunda değiliz. Мы не должны с ним мириться. Siz bizim teklifimizi kabul etmek zorundasınız. Вы невынуждены давать согласие на наше предложение. Onlara da davetiye göndermek zorundayız. Мы не вынуждены посылать им тоже приглашение. Okulda izin vermiyorlar. Saçımı kestirmek zorundayım. В школе не разрешают. Я вынужден подстричься. gecelemek zorunda mısın? Ты должен переночевать? Zeynep'le görüşmek zorundayım. Я должна увидеться с Зейнеп. Sen Mustafa'yla paylaşmak zorunda değilsin. Ты не обязан делиться с Мустафой. Ben ders programını yapmak zorunda değilim. Я не обязан делать программу уроков. Biz onu ikna etmek zorunda mıyız? Мы должны его убеждать? Sen hergün ders kitabını getirmek zorundasın. Ты должен приносить каждый день учебники.
3. Заполните пропуски словом zorunda с суффиксами сказуемости и переведите предложения на русский язык. Biz bu işi bugün bitirmek zorundayız. Мы должны закончить сегодня эту работу. Hastasınız, bu ilaçları içmek zorundasınız. Вы больны, вы должны выпить эти лекарства. Sen bize yardım etmek zorundasın. Ты должен нам помочь. Ben yarın sabah erken kalkmak zorundayım. Я должен завтра завтра рано утром встать. Biz ona bunu söylemek zorundayız. Мы должны ему это сказать. Ben kilo vermek için spor yapmak zorundayım. Для того чтобы похудеть, я вынужден заниматься спортом. Karaciğerim ağrıyor. Bunun için rejim yapmak zorundayım. У меня болит печень. Из-за этого я должен придерживаться диеты. Evde kalmak zorundayım çünkü çocuğum hastalandı. Я должна остаться дома, потому что мой ребенок заболел. Ayşe formda olmak için sabahlan jimnastik yapmak zorunda. Для того чтобы Айше была в форме, она должна делать гимнастику. Otelimizde havuz yok. Bunun için biz spor kulübüne gitmek zorundayız. В нашем отеле нет бассейна. Из-за этого мы вынуждены пойти в спортзал.
4. Переведите предложения, обращая внимание на форму zorunda kalmak. Потом мне приходится ждать ее. Sonra onu beklemek zorunda kaldım. Нам пришлось оплатить такой же счет еще раз. Aynı hesabı bir daha ödemek zorunda kaldık. Ему пришлось в руках тащить вещи на второй этаж. İkinci kata ellinde eşyaları onu çekmektaşımak zorunda kaldı. Из-за него мне пришлось соврать. Onun yüzünden yalan söylemek zorunda kaldım. Говорят, ему пришлось все рассказывать отцу. Babasına herşey söylemek zorunda kalmış. Нам тоже приходиться слушать его каждый день. Bize de hergün onu dinlemek zorunda kalıyoruz. Dükkanı erken kapatmak zorunda kaldık. Нам пришлось рано закрыть магазин. En sonunda susmak zorunda kaldım. В конце концов мне пришлось замолчать. Her akşam onların tartışmalarını dinlemek zorunda kalıyoruz. Каждый вечер мы вынуждены слушать их дискуссии. Çamaşırları elimde yıkamak zorunda kaldım. Я должнаМне пришлось стирать белье руками. Son paramı da onun için harcamak zorunda kaldım. Мне пришлось потратить на него последние деньги.
5. Составьте несколько предложений используя формы глаголов в долженствовательнном наклонении изученные в данном уроке. Türkçe iyi bilmek zorundayım. Sen onuOna yardım etmek zorunda kalıyorsun. O beni aramak zorundaydı. Ailemizi sevmek zorundayız. Yetişkenleri saymak zorunda kalıyorsunuz.
проверено Çok teşekkür ederim! Hayat diyet yapmak, açgözlü erkekler ve kötü bir ruh haliyle harcamak için oldukça kısa.
1. Образуйте развёрнутое определение в будущем времени во всех лицах. Переведите: Пример: kitap okumak okuyacağım kitap - книга, которую буду читать okuyacağın kitap - книга, которую ты прочитаешь şarkı söylemek söyleyeceğim şarkı – песня, которую я спою söyleyeceğin şarkı – песня, которую ты будешь петь söyleyeceği şarkı – песня, которую он будет петь söyleyeceğimiz şarkı – песня, которую мы будем петь söyleyeceğiniz şarkı – песня, которую вы будете петь söyleyecekleri şarkı – песня, которую они споют yere gitmek gitDeceğim yere – место, в которое я пойду gitDeceğin yere - место, в которое ты пойдешь gitDeceği yere - место, в которое он пойдет gitDeceğimiz yere - место, в которое мы пойдем gitDeceğinız yere - место, в которое вы пойдете gitDecekleri yere - место, в которое они пойдут
2. Впишите аффикс причастия "-асак", соблюдая правила употребления аффиксов принадлежности. Переведите Bizim yazacağımız mektup. – письмо, которое мы напишем Sizin yaşayacağınız şehir. – город в котором вы будете жить Onların öğrenecekleri konu. – тема, которую они будут учить Benim takacağım kravat. – галстук, которыйя буду носить Senin kullanacağın ilaç. – лекарство, которое я буду использовать Onun dikeceği ağaç. – дерево, которое они посадят Bizim güveneceğimiz adam. – человек, которому мы будем доверять
3. Переведите фразы на турецкий: Город, в который ты поедешь –senin gitDeceğin şehir Сумка, которую ты купишь – senin alacağın çanta Фильм, который ты будешь смотреть – senin seyretDeceğin film Работа, которую вы сделае – sizin yapacağınız işleri Слова, которые он скажет – onun söyleyeceği sözler У меня нет друзей, с которыми я смогу поделиться (paylaşmak) своим горем. - derdimipaylaşacağım paylaşabileceğim arkadaşlarım yok Вещи, которые я возьму с собой, положу в этот чемодан. - Yanımda alacağım eşyaları bu bavula koyacağim. Напишите и дайте мне вопросы, которые будете задавать. - Soracağiniz soruları yazın ve bana verin.
4. Впишите аффикс причастия "-acak", соблюдая правила употребления аффиксов принадлежности. Ben yemek yapacağım. + О yemek etli. —► Benim yapacağım yemek etli. Yarın öğrencilere soru soracağım. + O soruları hazırlıyorum. —> Yarın öğrencilere soracağım soruları hazırlıyorum. Davetiyeleri postaya vereceğiz. + O davetiyeleri buraya koy. —> Postaya vereceğimiz davetiyeleri buraya koy. Marketten alış veriş yapacağız. + O markete geldik. —> Alış veriş yapacağimiz markete geldik. Biz odada kalacağız. + O odalar tek kişilik. —> Bizim kalacağımız odaları tek kişilik. Ben evleneceğim. + O kişinin zengin olmasını istemiyorum. —> Benim evleneceğim kişi zengin olmasını istemiyorum.
5. Переведите текст: Plajda На пляже. Elif: Düğün için her şey hazır. Yardımımız gerekmiyor. İsterseniz plaja gidebiliriz. - Для свадьбы всё готово.Нашей помощи не нужно.Если хотите, мы можем пойти на пляж. Galina: Tabii isteriz! - Конечно хотим! Esin: O zaman acale edelim. Bu saatte sahil çok kalabalık oluyor. - Тогда давайте быстрее.В это время на берегу становиться очень людно. Roman: Plaj buradan uzak mı? - Пляж далеко от сюа? Esin: Hayır. Yürüyerek on dakikada orada oluruz. - Нет.Пешком за 10 минут дойдем. Galina: Plaj kum mu yoksa çakıl mı? -Пляж песочный или галечный? Esin: Çakıl olan da var. Ama gideceğimiz plaj kum. O daha yakın. Elif, çocuklara da söyle, hazırlansınlar. - Галечный тоже есть.Но пляж,на который мы пойдём,песочный.Он ближе.Элиф,детям тоже скажи собираться. Elif: Söyledim. Mayoları aldık, havluları, güneş gözlüklerini... -Сказала.купальники взяли,полотенца,солнечные очки.. Galina: Güneş kremini de çantaya koy. -Солнцезащитный крем тоже положи в сумку. Elif: Güneş sonrası bakım jelini de alayım mı? -Я так же возьму гель после загара? Galina: Varsa al. Çocuklara yanmamaları için süreriz. -Если есть,бери.детей намажем,что бы не сгорели. Umut: Anne, ben topumu alıyorum. -Мама,я беру мой мяч. Elif: Tamam. Paletlerini ve deniz gözlüğünü de unutma, oğlum. - Хорошо.Сынок,не забудь также свои нарукавники и очки для плаванья. Esin: Gerekirse güneş şemsiyesini, minderi, şezlongu plajda kiralayabiliriz. - Если необходимо,мы можем арендовать на пляже зонт от солнца,шезлонги и подушки. Roman: Yüzme(надувной круг) şimidi kimin için? -Для кого надувной круг? Elif: Armağan için. Denizde kötü yüzüyor. -Для Армаан.Она плохо плавает в море. Galina Hazırsanız gidelim. - Если готовы,давайте пойдем. Roman: Burası nasıl, buraya oturalım mı? -Здесь как,сюда сядем? Esin: Olur. Çok kalabalık değil. Ben kalabalıktan sıkılıyorum. -Можно.Не очень людно.Я не люблю когда много народу. Umut: Anne, biz Armağan'la hemen denize giriyoruz. -Мама,мы с Армаан сразу заходим в море. Elif: Girin. Ama dikkatli olun çocukla -Заходите.Только дети,будьте внимательны. Umut: Tamam, anneciğim. -Хорошо,мамочка. Roman: Deniz çarşaf gibi, hiç dalga yok. Sörf yapamayız. -Море гладкое как простыня,совсем нет волны.Сёрфингом заняться не сможем. Esin: Evet. Ama deniz bisikletine binebiliriz. Su kayağı da yapabiliriz. Hanımlar, bizimle geliyor musunuz? - Да.Но мы можем покататься на водном велосипеде.И на водных лыжах.Девушки,вы идёте с нами? Elif: Hayır, siz gidin. Güneş yumuşak, tehlikeli değil. Sohbet ederek bronzlaşmak istiyoruz. -Нет,вы идите.Солнце ласковое,не опасное.Мы хотим поболтать и позагорать. Galina Deniz ılık. Süt gibi. Yüzmek çok keyifli. Önce biraz yüzelim. -Море тёплое.Как молоко.Плавать очень приятно.Давай сначала немного поплаваем. Esin: Tamam. Çocuklara da göz kulak olun. -Хорошо.также присмотрим за детьми. Umut: Anne, babam nerede? Biz acıktık. - Мама,где мой папа?Мы проголадались. Galina Deniz kenarındaki bir kafeye gidelim. Orada bir şeyler yiyelim. -Пойдём в кафе на берегу.Там что-нибудь поедим. Elif: Olur. Ama önce Roman'la Esin'i bulalım. Onlar da açsalar bizimle gelsinler. -Хорошо.Только сначала найдём Есин с Романом.Если они тоже проголадались,то пойдут с нами. Umut: Ah! Babamı görüyorum. İskelenin yanındaki teknenin üzerinde bir adamla konuşuyor. Roman amca da yanında. -Ах!Я вижу отца.Он на лодке возле пристани разговаривает с мужчиной.Роман тоже рядом с ним. Galina Haydi, çocuklar, yanlarına koşalım! -Давайте дети побежим к ним. Elif: Biz yemek yemeye bir kafeye gidiyoruz. - Мы идем в кафе поесть. Esin: Güzel fikir! Biz de çok acıktık. Hem de yorulduk. -Хорошая идея!мы тоже очень проголодались и устали. Roman: İskelede gördüğünüz yatı beğendiniz mi? - Вам понравилась яхта,которую вы видели у пристани? Elif: Evet, çok güze -Да,очень красивая. Roman: Biz onu kiraladık. Yemekten sonra küçük bir deniz gezintisi yapacağız. Çocuklar, ne dersiniz? - Мы её арендовали.После еды совершим небольшую морскую прогулку.Что скажете,дети? Çocuklar: Yaşasın! - Здорово! Galina: Mükemmel! Ama Elif'le plaj voleybolu oynayacaktık. -Прекрасно!Но мы с Элиф собирались поиграть в пляжный волейбол. Esin: Vaktimiz bol. Biz de sizinle memnuniyetle oynarız. Sonra da denize açılırız. - Времени у нас много.Мы тоже с удовольствием с вами поиграем.Потом поедем в море. Roman: Orada dalış(дайвинг) yapacağız. Hava çok uygun. Dalgıç tüplerini de aldık. -Там займёмся дайвингом.Погода хорошая.Мы также взяли водолазные баллоны.
1. От данных глаголов образуйте форму 1 и 3-го лица ед.ч. долженствовательного наклонения. Переведите. satmak —> satmalıyım, satmalı я, он должен продать yakmak - yakmalıyım, yakmalı я, он должен сжечь almak – almalıyım, almalı я, он должен купить anlamak –anlamalıyım, anlamalı я, он должен купить durmak –durmalıyım, durmalı я, он должен остановиться susmak –susmalıyım, susmalı я, он должен замолчать uçmak – uçmalıyım, uçmalı я, он должен летать uyumak – uyumalıyım, uyumalı я, он должен спать okumak –okumalıyım, okumalı я, он должен читать vermek –vermeliyim, vermeli я, он должен дать yüzmek – yüzmeliyim, yüzmeli я,он должен плавать gelmek –gelmeliyim, gelmeli я , он должен приходить sevmek – sevmeliyim, sevmeli я, он должен любить denemek – denemeliyim, denemeli я, он должен попробовать beklemek – beklemeliyim, beklemeli я, он должен ждать izlemek – izlemeliyim, izlemeli я, он должен смотреть görmek – görmeliyim, görmeli я, он должен видеть
2. От данных глаголов образуйте отрицательную форму 2 и 3-го лица ед.ч. долженствовательного наклонения. Переведите. satmak —> satmamalısın, satmamalı gelmek – gelmemelisin, gelmemeli ты,он не должен приходить ağlamak – ağlamamalısın, ağlamamalı ты,он не должен плакать görmek – görmemelisin, görmemeli ты,он не должен видеть gülmek – gülmemelisin, gülmemeli ты,он не должен смеяться, улыбаться düşmek – düşmemelisin, düşmemeli ты,он не должен падать sevmek – sevmemelisin, sevmemeli ты,он не должен любить denemek – denememelisin, denememeli ты,он не должен пробовать beklemek – beklememelisin, beklememeli ты,он не должен ждать izlemek- izlememelisin, izlememeli ты,он не должен смотреть görmek – görmemelisin, görmemeli ты,он не должен видеть
3. Составьте 5-6 предложений с любым глаголом в долженствовательном наклонении, используйте положительную, отрицательную и вопросительную формы. Сегодня вечером ты должен встретить нашу дочь в аэропорту. Bu akşam kızımızı havaalanında karşılamalısın Он не должен ездить быстро на мотоцикле. Motosikletle çabuk hızlı gitmemeli Мы должны остаться здесь на ночь Bu gece buraya kalmalıyız Они не должны были приехать сейчас? Şimdi gelmeliydiler Чтобы жить в Турции, Вы должны изучать турецкий язык. Türkiye'de oturmanızı(или просто oturmak использовать здесь, не знаю как правильно) için Türkçe öğrenmelisiniz oturmanız için или oturmak için Я должна знать это? Bunu bilmeli miyim?
4. Переведите на турецкий. Завтра тебе необходимо прийти. Yarın gelmelisin. Об этом вы никому не должны говорить. Bunu hiç kimseye konuşmamalısınız. söylememelisiniz Мы тоже должны принять участие в собрании? Biz de toplantıyda katılmalı mıyız? Ты больше не должен курить. Bird aha sigarayı içmemelisin. Вы должны слушаться взрослых.. Büyükleri dinlemelisiniz В воскресенье мне надо вывести на прогулу (gezdirmek) моего брата. В таких ситуациях тебе не надо молчать. Boyle durumlarda susmamalısın Ты не должен драться со своими друзьями. Arkadaşlarınla kavga etmemelisin. Ты должен был (это) сказать. Bunu söylemeliydin
5. Переведите на русский язык. Bu soruları çözmeliyim. Я должна решить эти вопросы. Вu kelimeleri cümle içinde kullanmalıyım. Эти слова ты должен использовать в предложении. Yerlere çöp atmamalısın. Ты не должен бросать мусор везде. Ev ödevlerini zamanında yapmalı. Он должен делать вовремя домашние задания. Hergün yeni kelimeler öğrenmeli. Каждый день он должен учить новые слова Çocuklar akşam erken yatmalılar. Дети рано вечером должны ложиться спать. Çocukların fikirlerine değer vermeliyiz. Мы должны придавать значение детским идеям Ben bugün erken çıkmalıyım. Сегодня я должна рано выйти. Sen kardeşini korkutmamalısın. Ты своего брата не должен пугать. Gece yemek yememelisiniz. Ночью Вы не должны кушать. Ailenizi sık sık aramalısınız. Вы должны часто звонить своей семье Biz doğayı korumalıyız. Мы должны беречь природу.
проверено
Сообщение отредактировал Ari_ka - Вторник/ Salı, 16.07.2013, 15:57
1. Переделайте предложения в развёрнутое определение. Переведите: Bir dergi okuyorum. Okuduğum dergi... Я читаю журнал. Журнал, который я читаю (прочитал) Bu evde oturuyorum. Oturduğum ev. В этом доме я живу. Дом, в котором я живу. Büyük bir havlu aldım. Aldığım büyük havlu. Я купил большое полотенце. Большое полотенце, которое я купил. İnşaat firmasında çalışıyoruz. Çalıştığımız inşaat firması. Мы работаем в строительной фирме. Строительная фирма, в которой мы работаем. Dün sinemada bir film seyrettik. Dün sinemada seyrettiğimiz film. Вчера в кино мы посмотрели фильм. Фильм, который мы посмотрели вчера в кино. Voleybol topumu kaybettim. Kaybettiğim voleybol topu. Я потерял волейбольный мяч. Волейбольный мяч, который я потерял. Annem yemek pişiriyor. Annemin pişirtiği yemek. Моя мама готовит еду. Еда, которую приготовила моя мама.
2. Переведите словосочетания на турецкий язык. В доме, который вы видите... Gördüğünüz evde Суп, который я ем... İçtiğim çorba Человек, с которым он разговаривает.... Konuştuğu insan Город, в котором живёт его мама... Onun annesinin oturduğu şehir Статья, которую я вчера вечером прочитал... Dün akşam okuduğum makale Сумка, которую ты купила... Aldığın çanta Еда, которую приготовила твоя мама... Annenin pişirtiği yemek
Все знали вопрос, который я задал. Verdiğimsorduğum soruyu herkes biliyordu Он знает все песни, которые только что появились. Yeni çıktığı hepsinibütün şarkıları biliyor. или şarkıların hepsini Эта моя самая любимая песня. Bu benim en sevdiğim şarkı. Компьютер, который мы купили в прошлом месяце, сломался. Geçen ayda aldığımız bilgisayar kırıldı.bozuldu Мне понравился фильм, который мы посмотрели. Seyrettiğimiz filmİbeğendim.
4. Из двух простых предложений, составьте одно сложное, соединив его деепричастием на dık. Ben hediye verdim. + Ali o hediyeyi almadı. —> Ali benim verdiğim hediyeyi almadı. Ben paraları sakladım. + İrfan o paraları bulmuş. —> İrfan benim sakladığım paraları bulmuş. Sen dün bir gömlek giydin. + Ben onu çok beğendim. —> Senin dün giydiği gömleği çok beğendim. Sen bana bir resim gösterdin. + O resim çok güzeldi. —> Bana gösterdiğin resim çok güzeldi. Ağaçları keseceğiz. + O ağaçları buraya koyacağız. —> Kestiğimiz ağaçları buraya koyacağız.
5. Переведите на русский. Daha sonra tuttuğumuz balıkları yaşlı bir teyzeye verdik. Рыбу, которую мы поймали позже, мы отдали пожилой женщине. Senin çektiğin fotoğrafları çok beğendiler. Им очень понравились фотографии, которые ты снял. Yarın saat beşte iki gün önce buluştuğumuz yerde buluşalım. Завтра в 5 часов давай встретимся в месте, в котором встречались 2 дня назад. Ayşe'nin kızarttıkları çok iyi pişmemiş. Говорят, жаркое Айше не очень хорошо прожарилосьготовит.
проверено Çok teşekkür ederim! Hayat diyet yapmak, açgözlü erkekler ve kötü bir ruh haliyle harcamak için oldukça kısa.
1. Образуйте положительную форму глагольного имени во всех лицах и числах: Babam benim erken yattığıma inanmıyor Babam senin erken yattığına inanmıyor Babam onun erkrn yattığına inanmıyor Babam bizim erken yattığımıza inanmıyor Babam sizin erken yattığınıza inanmıyor Babam onların erken yattıklarına inanmıyor
2. Образуйте отрицательную форму глагольного имени во всех лицах и числах. Arkadaşım benim sigara içmediğime inanmıyor Arkadaşım senin sigara içmediğine inanmıyor Arkadaşım onun sigara içmediğine inanmıyor Arkadaşım bizim sigara içmediğimize inanmıyor Arkadaşım sizin sigara içmediğinize inanmıyor Arkadaşım onların sigara içmediklerine inanmıyor
3. Из 2х простых составьте сложные предложения по образцу в будущем и прошедшем времени. Переведите: sen mutlusun. ben inanıyorum = mutlu olduğuna inanıyorum (я верю, что ты счастлив). mutlu olacağına inanıyorum (я верю, что ты будешь счастлив)
Ben geliyorum. Sen biliyorsun. – Sen benim geldiğimami biliyorsun - Ты знаешь, что я прихожу Ahmet evleniyor. Annem söyledi. – Annem Ahmet’in evlediğini söyledi – Моя мама сказала, что Ахмет женится O yarın gelmiyor. Ben eminim. – Ben onun yarın geldiğiniden eminim – Я уверена, что он завтра прийдет Ayşe seni bekliyor. Bana dedi. – O bana Ayşe’nin seni beklediğini dedi – Он мне сказал, что Айше тебя ждет не сделано в будущем времени 4. Впишите подходящие аффиксы. Переведите: Pasaportunu bulduğuna sevindim. – Я радовался, что нашел паспорт Senin işten ayrıdığınıa çok üzüldüm. – я огорчился, что ты бросил работу Odayı benim temizlediğinime inanmıyor. – я не уверен, что мне приберут комнатуон не верит, что я прибрался в комнате Partiye gitmediğimizie pişman olduk. – мы пожалели, что не пошли на вечеринку Sizin geldiğinizie çok sevindim. – я очень обрадовался, что вы пришли Televizyonu benim tamir ettiğimae inanmıyor. – он не верит, что я отремонтирую телевизор
5. Переведите предложения: 1-Benim 40 yaşında olduğuma inanmıyor. – он не верит, что мне исполнилось 40 лет 2-Bu soruyu onun çözdüğüne inanmıyorum. – я не верю, что он распутает этот вопрос 3-Sizi gördüğüme çok sevindim. – я очень обрадовался, что вас увидел 4-Yarışmayı kaybettiğine çok üzüldüm. – я очень расстроился, что проиграл соревнования 5-Ercan'ı çağırdığıma pişman oldum. – я расскаился, что не пригласил Ерджана 6-Öğrencilerin sınava hazırlanmadığından eminim. – я уверен, что ученики не подготовились к экзамену 7-Camı Erdem'in kırdığından şüpheleniyor. – он сомневается, что Ердем разбил стекло 8-Onların evlendiğinden benim haberim yoktu. – у меня нет новостей, что они поженились 9-Оnun Erdinç'le barıştığından emin değilim. – я не уверен, что она с Эрдинч помирилась 10-Erdoğan'm bizi orada gördüğünden eminim. – я уверен, что Эрдоган нас там увидит 11-Senin müdürün değiştiğinden haberin yok galiba. – наверное неизвестно, что ты заменишь директора 12-Kiradan kurtulduğumuza çok sevindik. – мы обрадовались, что освободились от арендной платы 13- Sen Esma'nın yarın İstanbul'a gideceğini bilmiyor musun? – ты не знаешь, что Эсма завтра в Стамбул уезжает? 14-Ben senin gitmeyeceğini zannettim. – я полагал, что ты не прийдешь 14-Ben onun bize yardım etmeyeceğini anladım. – я понял, чо он нам не поможет 15-Eşref in yarışmaya katılacağını duydum. – я чувствовалслышал, что Эшреф примет участие в соревнованиях 16-Evren'in sınavı geçeceğini umuyoruz. – мы надеемся, что Эврен пройдет испытание сдаст экзамен 17-Ben onun evleneceğini tahmin ettim. – я предполагаю, что она выйдет замуж
6. Переведите на турецкий язык, обращая внимание на употребление времен (dık, acak): 1-Он не верит, что я купил новую машину. – Yeni araba benim aldığıma inanmaıyor 2-Я не думаю, что ему понравится этот фильм. – Bu filmi onun beğeneceğini düşünmeüyorum 3-Я не думаю, что Гизэм знает об этом. – Bunu Gizemin bildiğini düşünmeüyorum 4-Я очень обрадовался, что Эрсин приезжает. – Ersinin gideceğinie çok sevindim 5-Я не ждал, что он задаст такой вопрос. – Böyle soru sreceğinisoracağınıbeklemedim 6-Гюльсюм сказала, что не хочет туда ехать. - Gülsüm onun oraya gitmek istemediğini söyledi. 7-Ты знаешь, что Гёкай женился? – Gökaynın evlendiğini biliyor musun ? 8-Я сомневаюсь, что Халис поможет нам. – Halis bize yardım etdeceğini şüplesi oluyorum 9-Я забыла, что ты не ел салат. – Ben senin salata yemediğini unuttum 10-Я не думаю, что они будут нас ждать. – Onların bizi bekleyeceğini düşünmeüyorum 11-Я не могу поверить, что он нас обманул. – onun bizi adatacağınıainanabiliyoruminanamıyorum 12-Я не думаю, что она туда придет. – Onun oradya gideceğini düşünmeüyorum 13-Ты слышал, что сказала Айше? – Ayşe’nin ne söylediğini dinle midinduydun mu? 14-Ты слышал, что Гюльтен попала в аварю? – Gülten’in kazaya uğradığını dinle midinduydun mu ? 15-Я не думаю, что Гёкхан работает по субботам. – Gökha’nın cumatesi çalıştığını düşünmeüyorum 16-Я не в курсе, что Гюлер заболела. – Güler’in hasta olduğunu bilmeiyorum 17-Я очень рад, что вы помирились с Гюляй. – Sizin Gülay’la barıştığınıa çok sevinyorum 18-Я никогда не видел, чтобы они ругались. – Onların küfrettiğini hiç bir zaman görmedim 19-Я очень сожалел, что рассказал Гёкчай свою тайну. – Gökçay’a sırım söylediğime çok üzüldüm 20-Я не понимаю, что ты хочешь сказать. – Senin söylemek istediğini anlamıyorum 21-Я очень расстроился, что его уволили с работы. – Onun çalışmasıdanişten çıkardiğinıa çok üzüldüm 22-Я вообще не слышал, что телефон звонил. – Telefonun ettiğini genel olarak dinlemedimhiç duymadım duymak - слышать dinlemek - слушать 23-Мы знаем, что он ни с кем не находит общий язык. – Onun bir kimse yok genelle ortak dil bulduğunu biliyoruzkimseyle anlaşmadığını biliyoruz 24-Ты узнал, что он два года работал в Берлине. – Onun Berlinde iki yılda çalıştığını öğrendin biliyordun 25-Я уверен, что они встречаются тайно. – Onların gizli görüştüklerinden eminim 26-Сначала я не понял, что он списывает. - Onun kopyasını çıkartığını başından anlamadım. 27-Я надеюсь, что потом он нас не забудет. – Onun bizi sonra unutmadığını ümit ederim 28-Я не знал, что ты брат Гюрола. – Senin Gürolun kardeşı vardığınıolduğunu bilmedim 29-Я ей сказал, что Гюльназ выходит замуж. – Gülnazın evleneceğını ona söyledim 30-Ахмет говорил мне, что Гюльназ открыла свое дело. Gulmazın işlerisi başladığınıkendi işi açtığını Ahmet bana söyledi повторить падежи при глаголах глагол в отрицательной форме насто.времени
Упражнения: 1. Составьте сложные предложения, соблюдая правила. Ben bilmiyorum. + Ali geldi mi, gelmedi mi? —> Ben Ali'nin gelip gelmediğini bilmiyorum.
Benim haberim yok. + Hayri askere gitti mi, gitmedi mi? —> Hayri’nin askere gidip gidmediğini haberim yok Mahkeme karar verecek. + O suçlu mu, değil mi? —> Onun suçlu olup olmadığınıA mahkeme karar verecek. Doktorlar araştırıyorlar. + Hilal kanser mi değil mi? —> Hilal'ın kanser olup olmadığını doktorlar araştırıyorlar. Ben bilmiyorum. + O, toplantıya katılacak mı, katılmayacak mı? —> Onun toplantıya katılıp katılmayacağını bilmiyorum.
2. Впишите подходящие аффиксы. O parçanın oraya uyup uymadığınıA bakmak lazım. Annem senin akşam yemeği yeiyip yemediğini soruyor. Hidayet’in Hikmet’le görüşüp görüşmediğini kimse bilmiyor. Hülya’nın yarışmaya devam etdip etmediğiniE komisyon karar verecek.
3. Сделайте перевод.
1. Onun bitirip bitirmediğini bilmiyorum. —> я не знаю прочитал он или нет 2. Ben ona Ali’yi görüp görmediğini sordum. —> я его спросил, видел он Али или нет 3. Hüseyin’in onu tanıyıp tanımadığını öğrenmemiz lazım. —> нам нужно знать узнал ли его Хусейн или нет 4. Bu filmi daha önce seyredip seyretmediğimi hatırlamıyorum. —> я не помню смотрел ли я этот фильм раньше или нет 5. İbrahim’in onunla buluşup buluşmayacağından haberim yok. —> у меня нет новостей я не в курсе встретился ли с ней Ибрагим или нет
4. Переведите на турецкий.
1. Я забыл, солил я салат или нет. – Benim salataya tuz verip vermediğiniatıp atmadığımı unuttum 2. Проверь, Ирдис сделал домашнее задание или нет. – İrdisin ev ödevi getirip getirmediğini kontrol et 3. Ты в курсе, Илсах продал машину или нет? – İlsahın arabasını satıp satmadığını biliyor musun? 4. Позвони Илькер, узнай пойдет он завтра с нами или нет. – İlkere telefon et, onun bizle yarın gidip gidtmediğini öğren 5. Я не понял, понравился ей мой подарок или нет. – Onun hediye’mi sevinip sevinmediğini anlamadım
Упражнения: 1. Объедините данные ниже предложения с помощью аффикса "-diktan sonra". Okuldan çıktık sonra sinemaya gittik. = Okuldan çıktıktan sonra sinemaya gittik. Yemeği yedim sonra yattım. —> Yemeği yedikten sonra yattım. Ödevlerimi bitirdim sonra dışarı çıktım. —> Ödevlerimi bitirdikten sonra dışarı çıktım. Kitabı okudum sonra Ali'ye verdim. —> Kitabı okuduktan sonra Ali'ye verdim.
2. Переведите предложения. 1-İstanbul'a taşındıktan sonra bir daha görüşmedik. После переезда в Стамбул мы больше не виделись. 2-Köyden geldikten sonra çok ciddi hastalandı. Приехав из деревни он серьезно заболел. 3-Üniversiteyi bitirdikten sonra babamın yanında işe başladım. Окончив университет я начал работать с отцом. 4-Araba aldıktan sonra bir daha hiç otobüse binmedim. ПОсле покупки машины я ни разу не ездил на автобусе. 5-Gömlekleri yıkayacağım. Kuruduktan sonra da ütüleyeceğim. Я постираю рубашки. ПОсле того, как они высохнут, я их поглажу. 6-Evlendikten sonra çok şişmanladı. ПОсле женитьбы он очень пополнел. 7-Fabrikadan çıktıktan sonra kendi işimi açtım. Уйдя с фабрики я открыл свое дело.
З. Сделайте перевод. 1. После того как как она вышла замуж, мы больше не виделись. O evlendikten sonra hiç görüşmedik. 2. После того как он вышел из больницы, он поехал к себе в село. Hastaneden çıktıktan sonra köyüne gitti. 3. Он больше не приходил к нам, после того как мы поссорились. Biz kavga ettikten sonra bize bir daha hiç gelmedi. 4. После того как ты сделаешь уроки, можешь сходить погулять. Ödevlerini yaptıktan sonra gezmeye gidebilirsin.
4. Заполните пропуски конструкцией -diktan sonra и переведите предложения на русский язык. 1. Gazeteyi okuduktan sonra kahvaltı etmeye başladım. После того, как я прочитал газету, я начал завтракать. 2. Mağazadan yiyecek aldıktan sonra eve döndük. После того, как мы купили еду в магазине, мы вернулись домой. 3. Duş aldıktan sonra dişlerini fırçaladı. Приняв душ, он почистил зубы. 4. Eve döndükten sonra akşam yemeğini yediler. Вернувшись домой они поужинали. 5. Akşam yemeği yedikten sonra televizyon seyredeceğiz. ПОсле ужина мы будем смотреть ТВ. 6. Konser bittikten sonra nereye gideceksiniz? Куда вы пойдете, когда кончится концерт? 7. Ayşe yeni haberi duyduktan sonra hemen bana telefon etti. Услышав новости, Айше сразу мне позвонила. 8. Biraz dinlendikten sonra işimize devam edelim. Давай продолжим нашу работу после того, как отдохнем. 9. Uçaktan indikten sonra giriş vizesi aldık. Выйдя из самолета мы взяли визу. 10. Seninle konuştuktan sonra çok rahatladım. ПОговорив с тобой я успокоился.
1. Образуйте развёрнутое определение в будущем времени во всех лицах. Переведите: şarkı söylemek söyleyeceğim şarkı песня, которую я буду петь söyleyeceğin şarkı песня, которую ты будешь петь söyleyeceği şarkı песня, которую он будет петь söyleyeceğimiz şarkı песня, которую мы будем петь söyleyeceğiniz şarkı песня, которую вы будете петь söyleyecekleri şarkı песня, которую они будут петь
yere gitmek gideceğim yere место, в которое я пойду gideceğin yere место, в которое ты пойдешь gideceği yere место, в которое он идет gideceğimiz yere место, в которое мы пойдем gideceğiniz yere место, в которое вы пойдете gidecekleri yere место, в которое они пойдут
2. Впишите аффикс причастия "-асак", соблюдая правила употребления аффиксов принадлежности. Переведите Bizim yazacağımız mektup. Письмо, которое мы напишем. Sizin yaşayacağınız şehir. Город, в котором вы будете жить. Onların öğrenecekleri konu. Тема, которую они будут проходить. Benim takacağım kravat. Галстук, который я одену. Senin kullanacağın ilaç. Лекарство, которое ты употребишь. Onun dikeceği ağaç. Дерево, которое он посадит. Bizim güveneceğimiz adam. Человек, которому мы будем доверять.
3. Переведите фразы на турецкий: Город, в который ты поедешь Senin gideceğin şehir Сумка, которую ты купишь Senin alacağın çanta Фильм, который ты будешь смотреть Senin seyredeceğin film Работа, которую мы сделаем Bizim yapacağımız iş Слова, которые он скажет Onun söyleyeceği sözler У меня нет друзей, с которыми я смогу поделиться (paylaşmak) своим горем. Derdimi paylaşabileceğim arkadaşlarım yok Вещи, которые я возьму с собой, положу в этот чемодан. Yanımda alacağım eşyaları bu bavula koyacağım Напишите и дайте мне вопросы, которые будете задавать. Soracağınız soruları yazın ve bana verin.
4. Впишите аффикс причастия "-acak", соблюдая правила употребления аффиксов принадлежности. Ben yemek yapacağım. + О yemek etli. —► Benim yapacağım yemek etli. Yarın öğrencilere soru soracağım. + O soruları hazırlıyorum. —> Yarın öğrencilere soracağım soruları hazırlıyorum. Davetiyeleri postaya vereceğiz. + O davetiyeleri buraya koy. —> Postaya vereceğimiz davetiyeleri buraya koy. Marketten alış veriş yapacağız. + O markete geldik. —> Alış veriş yapacağımız markete geldik. Biz odada kalacağız. + O odalar tek kişilik. —> Bizim kalacağımız odalar tek kişilik. Ben evleneceğim. + O kişinin zengin olmasını istemiyorum. —> Benim evleneceğim kişi zengin olmasını istemiyorum.
5. Переведите текст: Plajda На пляже. Elif: Düğün için her şey hazır. Yardımımız gerekmiyor. İsterseniz plaja gidebiliriz. Для свадьбы все готово. Он не нуждается в нашей помощи. Если вы хотите, мы можем пойти на пляж. Galina: Tabii isteriz! Конечно же мы хотим! Esin: O zaman acale edelim. Bu saatte sahil çok kalabalık oluyor. Тогда поспешим. В этот час на пляже будет большая толпа. Roman: Plaj buradan uzak mı? Пляж отсюда далеко? Esin: Hayır. Yürüyerek on dakikada orada oluruz. Нет. Пешком за 10 минут дойдем. Galina: Plaj kum mu yoksa çakıl mı? На пляже галька или песок? Esin: Çakıl olan da var. Ama gideceğimiz plaj kum. O daha yakın. Elif, çocuklara da söyle, hazırlansınlar. Галечный тоже есть. Но пляж, на который мы пойдем, песочный. Он ближе. Элиф, детям тоже скажи собираться. Elif: Söyledim. Mayoları aldık, havluları, güneş gözlüklerini... Я сказала. Купальники взяла, полотенца, солнечные очки.. Galina: Güneş kremini de çantaya koy. Солнечный крем тоже в сумку положи. Elif: Güneş sonrası bakım jelini de alayım mı? Могу я взять гель после загара? Galina: Varsa al. Çocuklara yanmamaları için süreriz. Если есть, бери. Намажем детей для того, чтобы не сгорели. Umut: Anne, ben topumu alıyorum. Мама, я беру мяч. Elif: Tamam. Paletlerini ve deniz gözlüğünü de unutma, oğlum. Хорошо. Сын, не забудь нарукавники и очки для плавания. Esin: Gerekirse güneş şemsiyesini, minderi, şezlongu plajda kiralayabiliriz. При необходимости, можем арендовать на пляже зонты, подушки и шезлонги. Roman: Yüzme(надувной круг) şimidi kimin için? Надувной круг теперь для кого? Elif: Armağan için. Denizde kötü yüzüyor. Для Армаан. Она плох плавает в море. Galina Hazırsanız gidelim. Если готовы, давайте пойдем. Roman: Burası nasıl, buraya oturalım mı? Здесь как? Сюда может сядем? Esin: Olur. Çok kalabalık değil. Ben kalabalıktan sıkılıyorum. Пойдет. Не многолюдно. Я стесняюсь, когда много народу. Umut: Anne, biz Armağan'la hemen denize giriyoruz. Мама, мы с Армаан сразу в море заходим. Elif: Girin. Ama dikkatli olun çocuklar! Заходите. Но дети, будьте осторожны. Umut: Tamam, anneciğim. Хорошо, мамочка. Roman: Deniz çarşaf gibi, hiç dalga yok. Sörf yapamayız. Море, как простыня, совсем волн нет. Серфингом заняться не сможем. Esin: Evet. Ama deniz bisikletine binebiliriz. Su kayağı da yapabiliriz. Hanımlar, bizimle geliyor musunuz? Да. Но мы можем покататься на катамаране. Также можем на водный лыжах покататься. Девушки, вы идете с нами? Elif: Hayır, siz gidin. Güneş yumuşak, tehlikeli değil. Sohbet ederek bronzlaşmak istiyoruz. Нет, вы идите. Солнце нежное, не опасно. Поболтать и позагорать хотим. Galina Deniz ılık. Süt gibi. Yüzmek çok keyifli. Önce biraz yüzelim. Море теплое, как молоко. Плавать очень приятно, давай сначала немного поплаваем. Esin: Tamam. Çocuklara da göz kulak olun. Хорошо. За детьми тоже следите. Umut: Anne, babam nerede? Biz acıktık. Мама, папа где? Мы проголодались. Galina Deniz kenarındaki bir kafeye gidelim. Orada bir şeyler yiyelim. Пошлите в одно кафе на берегу моря. Там что-нибудь поедим. Elif: Olur. Ama önce Roman'la Esin'i bulalım. Onlar da açsalar bizimle gelsinler. Хорошо. Но сначала давай найдем Романа с Есином. Если они тоже проголодались, то пусть идут с нами. Umut: Ah! Babamı görüyorum. İskelenin yanındaki teknenin üzerinde bir adamla konuşuyor. Roman amca da yanında. О! Я вижу папу. Возле пирса на лодке разговаривает с мужчиной. Дядя Рома тоже рядом. Galina Haydi, çocuklar, yanlarına koşalım! Давайте, дети, побежали к ним. Elif: Biz yemek yemeye bir kafeye gidiyoruz. Мы идем кушать в одно кафе. Esin: Güzel fikir! Biz de çok acıktık. Hem de yorulduk. Прекрасная идея! Мы тоже очень проголодались. Еще и устали. Roman: İskelede gördüğünüz yatı beğendiniz mi? Вам понравилась яхта, которую вы видели у пристани? Elif: Evet, çok güze Да, очень красивая. Roman: Biz onu kiraladık. Yemekten sonra küçük bir deniz gezintisi yapacağız. Çocuklar, ne dersiniz? Мы ее арендовали. После еды устроим небольшую морскую прогулку. Дети, что скажите? Çocuklar: Yaşasın! Здорово! Galina: Mükemmel! Ama Elif'le plaj voleybolu oynayacaktık. Прекрасно! Но мы с Элиф собирались поиграть в пляжный волейбол. Esin: Vaktimiz bol. Biz de sizinle memnuniyetle oynarız. Sonra da denize açılırız. У ас много времени. Мы тоже с вами с удовольствием поиграем. Потом же поедим в море. Roman: Orada dalış(дайвинг) yapacağız. Hava çok uygun. Dalgıç tüplerini de aldık. Там займемся дайвингом. Погода очень подходящая. Мы также взяли водолазные баллоны.
проверено Çok teşekkür ederim! Hayat diyet yapmak, açgözlü erkekler ve kötü bir ruh haliyle harcamak için oldukça kısa.
1. Используя положительную, отрицательную и вопросительную форму конструкции –mak zorunda напишите в 1,2,3 лицах.ед.числа фразу: ders çalışmak zorunda
2. Переведите предложения: Ben senin kitaplarını taşımak zorunda mıyım? Я обязана нести твои книги? Sen önce kontrol etmek zorundasın. Сначала ты обязан проконтролировать. Siz onun ödevlerini yapmak zorunda değilsiniz. Вы не обязаны делать его домашние задания. Oraya otobüs gitmiyor. Taksiye binmek zorundayız. Автобус не едет туда. Мы вынуждены сесть в такси. Biz onunla barışmak zorunda değiliz. Мы не обязаны с ней мириться. Siz bizim teklifimizi kabul etmek zorundasınız. Вы обязаны принять наше предложение. Onlara da davetiye göndermek zorundayız. Мы вынуждены им тоже отправить приглашение. Okulda izin vermiyorlar. Saçımı kestirmek zorundayım. В школе не разрешают. Я обязан подстричься. Sen orada gecelemek zorunda mısın? Ты (должна) обязана там ночевать? Zeynep'le görüşmek zorundayım. Я обязана увидеться с Зейнеп. Sen Mustafa'yla paylaşmak zorunda değilsin. Ты не обязан делиться с Мустафой. Ben ders programını yapmak zorunda değilim. Я не обязан делать учебный план. Biz onu ikna etmek zorunda mıyız? Мы обязаны его убеждать? Sen hergün ders kitabını getirmek zorundasın. Ты обязан каждый день приносить учебник.
3. Заполните пропуски словом zorunda с суффиксами сказуемости и переведите предложения на русский язык. Biz bu işi bugün bitirmek zorundayız Мы вынуждены закончить эту работу сегодня. Hastasınız, bu ilaçları içmek zorundasınız Вы больны, эти лекарства обязаны выпить. Sen bize yardım etmek zorundasın Ты обязан нам помочь. Ben yarın sabah erken kalkmak zorundayım Я вынужден завтра рано утром встать (вопрос: а почему zorundayım если «завтра» или здесь не важно в каком времени?) mak zorunda может обозначать так настоящее так и ближайшее будущее, но в настоящем(я обязан завтра), но если нужно сказать в будущем времени употребляется zorunda kalacağım , kalırım (буду обязан, придётся) Biz ona bunu söylemek zorundayız Мы должны ему это сказать Ben kilo vermek için spor yapmak zorundayım Для того чтобы похудеть, я вынуждена заниматься спортом. Karaciğerim ağrıyor. Bunun için rejim yapmak zorundayım У меня болит печень. Поэтому я должен соблюдать режим. Evde kalmak zorundayım çünkü çocuğum hastalandı. Я вынуждена остаться дома, потому что мой ребенок заболел. Ayşe formda olmak için sabahlan jimnastik yapmak zorunda Для того чтобы Айше быть в форме, она вынуждена делать гимнастику по утрам. Otelimizde havuz yok. Bunun için biz spor kulübüne gitmek zorundayız В нашем отеле нет бассейна. Поэтому этого мы вынуждены пойти в спортзал. (подскажите,пож-та, есть ли разница между onun için и bunun için, есля я говорю "поэтому") нет, разницы нет, просто есть небольшой оттенок: указательные местоимения имеют происхождение : bu-это, что ближе, рядом находится, o - то, что подальше. bunun için = поэтому, onun için = оттого, потому 4. Переведите предложения, обращая внимание на форму zorunda kalmak. Потом мне приходится ждать ее. Sonra onu beklemek zorunda kalırım Нам пришлось оплатить такой же счет еще раз. Aynı hesabı bir daha ödemek zorunda kaldık. Ему пришлось в руках тащить вещи на второй этаж. İkinci kata ellerinde eşyaları taşımak zorunda kaldı. Из-за него мне пришлось соврать. Onun yüzünden yalan söylemek zorunda kaldım. Говорят, ему пришлось все рассказывать отцу. Her şey babasına anlatmak zorunda kalmış. Нам тоже приходиться слушать его каждый день. Biz de onu her gün dinlemek zorunda kalırızkalıyoruz Dükkanı erken kapatmak zorunda kaldık. Мы вынуждены были рано закрыть магазин En sonunda susmak zorunda kaldım. В конце концов мне пришлось замолчать. Her akşam onların tartışmalarını dinlemek zorunda kalıyoruz. Каждый вечер мы вынуждены слушать их обсуждения Çamaşırları elimde yıkamak zorunda kaldım. Белье мне пришлось стирать руками. Son paramı da onun için harcamak zorunda kaldım. Мне пришлось потратить на него последние деньги.
5. Составьте несколько предложений используя формы глаголов в долженствовательнном наклонении изученные в данном уроке.
Ему пришлось позвонить старшему брату Аbisini (kardeşini) telefon etmek zorunda kaldı Я вынуждена сейчас много работать, чтобы купить хороший фотоаппарат Iyi kamera almak için çok çalışmak zorundayım Вероятно мама была вынуждена поехать к доктору Annem doktora gitmek zorunda kalmış. Мы сейчас вынуждены жить в разных странах Biz şimdi farklı ülkelerde oturmak zorundayız Я должна заниматься спортом, потому что у меня болит спина. Spor yapmak zorundayım çünkü sırtım ağrıyor Вы не обязаны это делать Siz bunu zorunda değilsiniz. (А если я хочу сказать не обязаны БЫЛИ делать какую форму лучше использовать?) отрицание в прошедшем время обозначается с помощью отрицательной частицы değil + аффикс прошедшего времени di - zorunda değildiniz - вы не обязаны были
2. Переведите на турецкий язык: 1. Мама в комнате. Укладывает брата спать. – Annem odada. Kardeşimiuyumak koyuruyor.uyutuyor 2. Мама пожарила нам котлеты. – Ammen bize köfteler kızarttı 3. Не доводи брата до слез. – Kardeşini ağlatma 4. Ты меня очень напугал. – Beni çok korkturdunuttun 5. Милиционер нас не остановил. – Milis bizi durdurmadı 6. Метин очень смешной человек. Он нас очень рассмешил. – Metin çok komik adam. Bize çok güldürmüş. 7. Говорят, американцы потопили 3 японских коробля. – Diyorlar ki Amerikanlı üç Japon gemisi boğültmuş. 8. Я тоже только что закончил домашнее задание. – Ben de denim evin ödevimi bitirdim 9. Мама кормит брата. – Annem kardeşimi yemek yediriyor. 10. Папа отвел нас в зоопарк. – Babam bizi hayvanat bahçesi’ye götürdü 11. Разбудите меня в 7 часов. – beni saat yedi’de uyandırın 12. Своди нас на прогулку. – Bizi gezdir 13. Вы сообщили об этом случае в милицию? - Siz polise bu olay hakkında bildirdiniz mi? 14. Сможешь завтра напомнить мне, что надо позвонить Орхану? - Orhan’a telefon etmek lazım bana yarın hatırlatabilir misin?
3. Переведите на русский язык: 1-Ödevini abisine yaptırmış.-Говорят,твоё домашьнее задание сделал старший брат. 2-Dün sınıfta herkesi güldürmüş. –Говорят, вчера он рассмешил всех в классе. 3-Teröristler iki polisi öldürmüş.-Терористы убили двоих полицейских. 4-Ablam çocuğuna yemek yediriyor. –Моя старшая сестра кормит ребёнка. 5-Şoför bizi yanlış yerde indirdi.-Шофёр высадил нас не в том месте. 6-Atıf la Fuat'ı barıştırdım. –Я помирил Атыф и Фуата. 7-Bu adamın bu hareketleri beni bıktırdı. –Меня раздражают движения этого человека. 8-Sabah arabayı çalıştıramamış. –Говорят, утром машину не завели. 9-Akşamları köpeğimi dolaştırıyorum. –По вечерам я выгуливаю свою собаку. 10-Müdür bize fabrikayı gezdirdi. –Директор показал нам фабрику. 11-Annem kardeşimi giydiriyor. –Мама одевает моего брата. 12-Mustafa'nın sözleri beni çok kızdırdı. –Слова Мустафы меня очень разозлили. 13-Abim beni arkadaşlarıyla tanıştırdı. –Мой старший брат познакомил меня с друзьями. 14-Senin sözlerin onu çok utandırdı. –Твои слова заставили его очень стесняться. 15. Yanlışlarını düzeltmiş.- Говорят,ошибки исправлены. 16. Bunları kimseye anlatma. -Это никому не рассказывай. 17. Annem ve babam bizi çok büyük zorluklarla büyütmüşler. –Говорят,мои мама и папа вырастили нас с большим трудом. 18. İşimi bitireyim, gideriz. –Я закончу свою работу и пойдем. 19. Bugün toplantı olduğunu niçin bana hatırlatmadın. –Почему ты не напомнил мне ,что сегодня будет собрание? 20. Çantasmdan büyük bir kitap çıkardı. -Он вытащил из моей сумки большую книгу.
4. Придумайте 10 предложений, используя любые глаголы в побудительном залоге Dün Ayşe oğulu döğurdu – вчера Айше родила сына по-турецки лучше сказать oğlu oldu - у неё родился (появился) сын bebek doğurdu - родила ребёнка Ben topu düşürdüm – я уронимл мяч Şimdi taxi durduracağuım – сейчас остановлю такси Kazanda su kaynatalımız– давай вскипятим воду в котле Çoğсuklar tahterevallide sallatıyorlar – дети качаются на качелях O kızı yalnız büyütmüş – она одна вырастила дочь Onlar dansdta döndürmüşler – они закружились в танце Selim annesini ağlattı – Селим расстроил свою маму Ben çabuk işimi bitirdim – я быстро закончила свою работу
1. Переделайте предложения в развёрнутое определение. Переведите: Bir dergi okuyorum. Okuduğum dergi... Я читаю журнал. Журнал, который я читаю (прочитал) Bu evde oturuyorum. Oturduğum ev. Я живу в этом доме. Дом, в котором я живу. Büyük bir havlu aldım. Aldığım büyük havlu. Я взяла большое полотенце. Большое полотенце, кот. я взяла İnşaat firmasında çalışıyoruz. Çalıştığımız inşaat firması. Мы работаем в строительной фирме. Строительная фирма, в кот. мы работаем. Dün sinemada bir film seyrettik. Dün sinemada seyrettığımıziğimiz film. Мы смотрели вчера в кинотеатре. Фильм, который мы вчера смотрели в кинотеатре. Voleybol topumu kaybettim. Кaybettığım voleybol topum. Я потеряла мой волейбольный мяч. Мой мяч, который я потеряла. Ммhhv Annem yemek pişiriyor. Annemin pişirdiği yemek. Моя мама готовит еду. Еда, которую приготовит моя мама.
2. Переведите словосочетания на турецкий язык. В доме, который вы видите... Gördüğünüz evde Суп, который я ем... Içtiğim çorba Человек, с которым он разговаривает.... Konuştuğu adam Город, в котором живёт его мама...Annesinin oturduğu şehir Статья, которую я вчера вечером прочитал... Dün akşam okuduğum makale Сумка, которую ты купила... Aldığın çanta Еда, которую приготовила твоя мама... Annenin pişirdiği yemek
Все знали вопрос, который я задал. Herkez biliyordu sorduğum soruyu Он знает все песни, которые только что появились. Bütün yeni çıktığı şarkıları biliyor Эта моя самая любимая песня. Bu benim en sevdiğim şarkı. Компьютер, который мы купили в прошлом месяце, сломался. Geçen ay aldığımız bilgisayar buzuldu. Мне понравился фильм, который мы посмотрели. Seyrettiğimiz filmi beğendim
4. Из двух простых предложений, составьте одно сложное, соединив его деепричастием на dık. Ben hediye verdim. + Ali o hediyeyi almadı. —> Ali benim verdiğim hediyeyi almadı. Ben paraları sakladım. + İrfan o paraları bulmuş. —> Ifran sakladığım paraları bulmuş Sen dün bir gömlek giydin. + Ben onu çok beğendim. —> Dün giydiğin gömleği çok beğendim Sen bana bir resim gösterdin. + O resim çok güzeldi. —> Bana gösterdğin resim çok güzeldi Ağaçları keseceğiz. + O ağaçları buraya koyacağız. —> Kestiğimiz ağaçları buraya koyacağız
5. Переведите на русский. Daha sonra tuttuğumuz balıkları yaşlı bir teyzeye verdik. Позже выловленную рыбу мы отдали пожилой женщине Senin çektiğin fotoğrafları çok beğendiler. Им очень понравились фотографии, сделанные тобой (которые ты снял) Yarın saat beşte iki gün önce buluştuğumuz yerde buluşalım. Давай встретимся завтра в 5 часов в том месте, в котором 2 дня назад встречались Ayşe'nin kızarttıkları çok iyi pişmemiş. Очевидно, жареные блюда Айше не очень хорошо прожариваются.
проверено
Сообщение отредактировал Ari_ka - Понедельник/ Pazartesi, 05.08.2013, 15:30
1. Образуйте положительную форму глагольного имени во всех лицах и числах: Babam benim erken yattığıma inanmıyor Babam senin erken yattığına inanmıyor Babam onun erken yattığına inanmıyor Babam bizim erken yattığımıza inanmıyor Babam sizin erken yattığınıza inanmıyor Babam onların erken yattıklarına inanmıyor
2. Образуйте отрицательную форму глагольного имени во всех лицах и числах. Arkadaşım benim sigara içmediğime inanmıyor Arkadaşım senin içmediğine inanmıyor Arkadaşım onun içmediğine inanmıyor Arkadaşım bizim içmediğimize inanmıyor Arkadaşım sizin içmediğinize inanmıyor Arkadaşım onların içmediklerine inanmıyor
3. Из 2х простых составьте сложные предложения по образцу в будущем и прошедшем времени. Переведите:
Ben geliyorum. Sen biliyorsun. Benim geldiğimi biliyorsun. Ты знаешь, что я пришел. Ahmet evleniyor. Annem söyledi. Ahmet'in evlendiğini annem söyledi. Мама сказала, что Ахмет поженился. O yarın gelmiyor. Ben eminim. Onun yarın gelmeyeceğinden ben emeinim. Я уверенна, что он завтра не придет. Ayşe seni bekliyor. Bana dedi. Ayşe bana seni beklediğini söyledi. Айше сказала мне, что она тебя ждала.
Benim geleceğimi biliyorsun. Ты знаешь, что я приеду. Ahmet'in evleneceğini annem söyledi. Мама сказала, что Ахмет будет жениться. Ayşe bana seni bekleyeceğini söyledi. Айше мне сказала, что будет тебя ждать.
4. Впишите подходящие аффиксы. Переведите: Pasaportunu bulduğuna sevindim. Я рад, что ты нашел свой паспорт.
Senin işten ayrıdığına çok üzüldüm. Мне очень жаль, что ты уволился. Odayı benim temizlediğime inanmıyor. Он не верит, что комнату убрала я. Partiye gitmediğimize pişman olduk. Мы сожалеем, что не пришли на вечеринку. Sizin geldiğinize çok sevindim. Я очень рада, что вы пришли. Televizyonu benim tamir ettiğime inanmıyor. Он не верит, что телевизор починил я.
5. Переведите предложения: 1-Benim 40 yaşında olduğuma inanmıyor. Он не верит, что мне исполнилось 40 лет. 2-Bu soruyu onun çözdüğüne inanmıyorum. Я не верю, что он решит эту проблему. 3-Sizi gördüğüme çok sevindim. Я очень рада, что увидела вас. 4-Yarışmayı kaybettiğine çok üzüldüm. Я очень сожалел, что ты проиграла соревнование. 5-Ercan'ı çağırdığıma pişman oldum. Я жалею, что пригласила Еркана. 6-Öğrencilerin sınava hazırlanmadığından eminim. Я уверенна, что ученики не готовились к экзамену. 7-Camı Erdem'in kırdığından şüpheleniyor. Он подозревает, что Ердем разбил окно. 8-Onların evlendiğinden benim haberim yoktu. Я не знал, что они поженились. 9-0nun Erdinç'le barıştığından emin değilim. Я не уверенна, что она помирилась с Ердинчем. 10-Erdoğan'm bizi orada gördüğünden eminim. Я уверена, что Эрдоан видел нас там. 11-Senin müdürün değiştiğinden haberin yok galiba. По всей видимости, ты не знаешь, что твой директор поменялся. 12-Kiradan kurtulduğumuza çok sevindik. Мы очень обрадовались, потому что избавились от аренды. 13- Sen Esma'nın yarın İstanbul'a gideceğini bilmiyor musun? Ты не знал, что Есма завтра в Стамбул едет? 14-Ben senin gitmeyeceğini zannettim. Я предпологала, что ты не уедешь. 14-Ben onun bize yardım etmeyeceğini anladım. Я поняла, что он нам не будет помогать. 15-Eşref in yarışmaya katılacağını duydum. Я слышал, что Ешреф будет участвовать в соревнованиях. 16-Evren'in sınavı geçeceğini umuyoruz. Мы надеемся, что Еврен сдаст экзамен. 17-Ben onun evleneceğini tahmin ettim. Я предпологал, что она выйдет замуж.
6. Переведите на турецкий язык, обращая внимание на употребление времен (dık, acak): 1-Он не верит, что я купил новую машину. Yeni araba aldığıma inamıyor. 2-Я не думаю, что ему понравится этот фильм. Bu filmi onun beğeneceğini düşünmüyorum. 3-Я не думаю, что Гизэм знает об этом. Gizem bunu bildiğini düşünmüyorum. 4-Я очень обрадовался, что Эрсин приезжает. Ersin'in geleceğine çok sevindim. 5-Я не ждал, что он задаст такой вопрос. Böyle soru soracağını beklemedim. 6-Гюльсюм сказала, что не хочет туда ехать. Gülsum oraya gitmek istemeyeceğini istemeğini söyledi. 7-Ты знаешь, что Гёкай женился? Gökay evlendiğini biliyor musun? 8-Я сомневаюсь, что Халис поможет нам. Halisin yardım etmeyeceğinden şüpheleniyorum. 9-Я забыла, что ты не ел салат. Salata yemediğini unuttum. 10-Я не думаю, что они будут нас ждать. Onların bizi beklemeyeceklerini düşünmüyorum. 11-Я не могу поверить, что он нас обманул. Bizi kandırdığına inanamam 12-Я не думаю, что она туда придет. Oraya geleceğini düşünmüyorum. 13-Ты слышал, что сказала Айше? Ayşe'nin söylediğini duydun mu? 14-Ты слышал, что Гюльтен попала в аварю? Gülten'in kaza yaptığını duydun mu? 15-Я не думаю, что Гёкхан работает по субботам. Gökhan'ın cumartesi günleri çalıştığını düşünmüyorum. 16-Я не в курсе, что Гюлер заболела. Güler'in hasta olduğunu bilmiyorum. 17-Я очень рад, что вы помирились с Гюляй. Sizin Gülay'la barıştığınıza seveindim. 18-Я никогда не видел, чтобы они ругались. Onların kavga ettiklerini hiç görmedim. 19-Я очень сожалел, что рассказал Гёкчай свою тайну. Gökçay'a sırımı anlattığıma çok üzüldüm. 20-Я не понимаю, что ты хочешь сказать. Ne söylemek istediğini anlamıyorum. 21-Я очень расстроился, что его уволили с работы. Onun işten ayrıdığına çok üzüldüm. 22-Я вообще не слышал, что телефон звонил. Telefonun aradığınıçaldığını hiç duymadım. 23-Мы знаем, что он ни с кем не находит общий язык. Onun kimsele anlaşmadığını biliyoruz. 24-Ты узнал, что он два года работал в Берлине. İki sene Berlin'de çalıştığınıdan haber aldın. 25-Я уверен, что они встречаются тайно. Gizli görüştüklerinden eminim. 26-Сначала я не понял, что он списывает. Onun kopya yaptığını önce anlamadım. 27-Я надеюсь, что потом он нас не забудет. Sonra onun bizi inanmadığını umarım. 28-Я не знал, что ты брат Гюрола. Senin Gürol'un kardeşi olduğunu bilmedim. 29-Я ей сказал, что Гюльназ выходит замуж. Ona Gülnaz'ın evleneceğini söyledim. 30-Ахмет говорил мне, что Гюльназ открыла свое дело. Ahmet bana Gülnaz'ın kendi işini açtığını söyledi.
проверено Çok teşekkür ederim! Hayat diyet yapmak, açgözlü erkekler ve kötü bir ruh haliyle harcamak için oldukça kısa.
2. Данные глаголы напишите в страдательном и возвратном залогах: -------- страдательный --- возвратный Açmak Eğmek Kurmak Atmak Yazmak Dökmek Ayırmak Sıkmak Katmak
3. Переведите предложения: (возвратный) 1-Hiç arkadaşı yok. Kimseye açılamıyor. 2-Yeni bir kursa yazıldım. 3-Dün konferansta çok sıkıldım. 4-Rüstem eşinden ayrılmış. 5-Bugün önemli bir toplantıya katılacağım. 6-Yunus kalemi almak için hemen ileri atıldı. 7-Koltuğa kurulmuş televizyon seyrediyordu. (страдательный) 1-Kilit bozulmuş. Kapı açılmıyor. 2-Bu mektup sana yazılmış. 3-Çamaşırlar iyice sıkılmamış. 4-Bütün okullarda bunun için özel bir köşe ayrılmış. 5-Çorbaya çok fazla tuz katılmış. 6-Uğur yine işten atılmış. 7-Saat altıya kurulmuş.
4. Составьте 10 предложений с любыми глаголами в возвратном залоге.
5. Переведите предложения на турецкий язык: 1-Осман ни с кем не делится. Он очень замкнутый. 2-Не лезь куда попало. Будь рассудительнее. З-Он хочет записаться на курсы каратэ. 4-Я не буду присутствовать на завтрашнем собрании. 5-Ферит ушел из дома. Живет у одного своего друга. 6-Ему не нравятся такие разговоры. 7-Вчера на экзамене все провалились. 8-Я не прогибаюсь ни под кого. 9-Я очень обрадовался этой новости. 10-Держись за перила, иначе упадешь. 11-Где Хамди? Давно его не видно. 12-Мой папа всегда гордится мной. 13-Моя мама тоже очень медленно одевается. 14-Он пришел очень поздно. Он не раздевшись лег спать. 15-Он очень нервный. Бродит по своей комнате. 16-Он очень сожалеет из-за того, что упустил такой шанс. Переводы как женщины: если верны, то некрасивы, а если красивы, то неверны. _____________________________ Администратор в ЛС отвечает только на административные вопросы. По другим вопросам пишите на форум
1. Заполните пропуски формой -madan önce и переведите предложения на русский язык. 1. Sabahları kahvaltı yapmadan önce parkta koşu yaparım. По утрам перед завтраком я бегаю в парке. 2. Doktora gitmeden önce randevu al. Перед тем, как идти к доктору, назначьзапишись на прием. 3. Salona girmeden önce çizmelerini çıkar. Перед входом в гостиную сними сапоги. 4. Bir karar vermeden önce iyice düşün. Перед тем, как принять решение, подумай хорошенько. 5. Eve gitmeden önce manava uğrayalım. Перед тем, как идти домой, давай заидем в овощной магазин. 6. Bu pantolonu almadan önce onu deneyin. Перед тем, как купить эти штаны, примерьте их. 7. Duş almadan önce jimnastik yapacağım. Перед тем, как принять душ, я сделаю гимнастику. 8. Armağan alışveriş merkezine gelmeden önce bana telefon etti. Перед тем, как прийти в торговый центр, Арман мне позвонил. 9. Tiyatroya gitmeden önce bilet aldık. Перед походом в театр мы купили билеты. 10. Yatağa girmeden önce dişlerini fırçala. Почисти зубы перед тем, как ложиться в постель.
2. Закончите предложения. 1. Ben sabahları uyandıktan sonra on dakika yatağımda kalırım. 2. İşyerine geldikten sonra kahve içti. 3. Kahvaltı yapmadan önce duşea girdim. 4. Akşam eve döndükten sonra televizyonu izleriz. 5. Yemek pişirmeden önce alış verişe çıkıyor. 6. Kahve içtikten sonra fal baktı. 7. Bilgisayarı çok kullandıktan sonra gözlüğümü takmaya başladım. 8. Sigara içtikten sonra işimize döndük. 9. Pazara gitmeden önce bir list yap. 10. Sizinle konuşmadan önce kendimi çok rahatsız hissediyordum.
3. Объедините данные предложения с помощью аффикса "madan önce". Önce yemek yedik sonra trene bindik. —> Trene binmeden önce yemek yedik. Önce ellerini yıka sonra sofraya otur. —> Sofraya oturmadan önce ellerini yıka. Önce kapıyı çal sonra içeri gir. —> Içeri girmeden önce kapıyı çal. Önce termometreye bakıyorum sonra dışarı çıkıyorum. —> Dışarı çıkmadan önce termometreye bakıyorum. Önce ilaçlarımı içiyorum sonra yatıyorum. —> Yatmadan önce ilaçlarımı içiyorum. Önce gözlüğümü takıyorum sonra kitap okumaya başlıyorum. —> Kitap okumaya başlamadan önce gözlüğümü takıyorum.
4. Сделайте перевод. Gitmeden önce şu belgeleri Kemal'e verir misin? Перед уходом отдай эти документы, пожалуйста, Кемалю. Buraya gelmeden üç gün önce Kenan'la görüştük. За 3 дня до приезда сюда мы встречались с Кенаном. Arabayı satmadan önce iyi bir bakımdan geçirdim. Перед продажей машины я отдал ее на техосмотр. Onunla tanışmadan önce ben de senin gibi düşünüyordum. До того, как я познакомился с ним, я думал как ты. Otobüse binmeden önce yemek yedim. Перед тем, как сесть в автобус я поел. Bu ilacı kullanmadan önce çok acım vardı. Перед тем, как я начал использовать лекарства, у меня были сильные боли. Gitmeden önce bütün kitaplarını bana hediye etti. Перед отъездом он подарил мне все книги.
5. Переведите предложения на турецкий язык. 1-Прежде чем отправляться в путь, сообщите. Давайте, я вас встречу. Yola çıkmadan önce bana haber verin. Sizi karşılayayım. 2-До того как я познакомилась с Казым, я никогда не ходила на оперу. Kazım'la tanışmadan önce operaya hiç gitmedim. З-До того как переехать сюда, мы 2 года жили в Измире. Buraya taşınmadan önce 2 yıl boyunca Izmir'de oturuyorduk. 4-Прежде чем одеть новую одежду, нам надо ее постирать. Yeni elbiseyi giymeden önce onu yıkamamız gerekiyor. 5-Прежде чем выйти из дома, я закрыла все окна. Evimden çıkmadan önce pencereleri kapattım. 6-Прежде чем пройти основную тему, я хочу кое-что спросить. Yeni konuya geçmeden önce bir şey sormak istiyorum. 7- Прежде чем подписать документ, прочти хорошенько (iyice). Bu belgeyi imzalamadan önce onu iyice oku. 8-Прежде чем принять решение, хорошенько подумай. Karar vermeden önce iyiyce düşün.
Benim haberim yok. + Hayri askere gitti mi, gitmedi mi? —> Hayri'nin askere gitdip gitmediğinden haberim yok. Mahkeme karar verecek. + O suçlu mu, değil mi? —> O suçlu olup olmadığına mahkeme karar verecek. Doktorlar araştırıyorlar. + Hilal kanser mi değil mi? —> Hilal'ın kanser olup olmadığını doktorlar araştırıyorlar. Ben bilmiyorum. + O, toplantıya katılacak mı, katılmayacak mı? —> Onun toplantıya katılıp katılMAYacağını bilmiyorum.
2. Впишите подходящие аффиксы. O parçanın oraya uyup uymadığına bakmak lazım. Annem senin akşam yemeği yeiyip yemediğinei soruyor. Hidayet’in Hikmet’le görüşüp görüşmediğini kimse bilmiyor. Hülya’nın yarışmaya devam edip etmediğine komisyon karar verecek.
3. Сделайте перевод.
1. Onun bitirip bitirmediğini bilmiyorum. —> Я не знаю, закончил он или нет. 2. Ben ona Ali’yi görüp görmediğini sordum. —> Я спросила ее, видела она Али или нет. 3. Hüseyin’in onu tanıyıp tanımadığını öğrenmemiz lazım. —> Нам нужно узнать, знаком с ней Хусейн или нет. 4. Bu filmi daha önce seyredip seyretmediğimi hatırlamıyorum. —> Я не помню, смотрел я этот фильм или нет. 5. İbrahim’in onunla buluşup buluşmayacağından haberim yok. —> Я не знаю, встречается Ибрагим с ней или нет.
4. Переведите на турецкий.
1. Я забыл, солил я салат или нет. Salataya tuz atıp atmadığımı hatırlamıyorum. 2. Проверь, Ирдис сделал домашнее задание или нет. İrdis'in ev ödevini yapıp yapmadığını kontrol yapet. 3. Ты в курсе, Илсах продал машину или нет? İlsah'ın arabayı satıp satmadığından haberin var mısın? 4. Позвони Илькер, узнай пойдет он завтра с нами или нет. İlker'e telefon et onun bizimle yarın gelip gelmeyeceğini öğren. 5. Я не понял, понравился ей мой подарок или нет. Onun hediyemi beğenip beğenmediğini anlamadım.
проверено Çok teşekkür ederim! Hayat diyet yapmak, açgözlü erkekler ve kötü bir ruh haliyle harcamak için oldukça kısa.
1. От данных глаголов образуйте форму 1 и 3-го лица ед.ч. долженствовательного наклонения. Переведите. satmak —> satmalıyım, satmalı yakmak - yakmalıyım, yakmalı almak - almalıyım,almalı anlamak - anlamalıyım, anlamalı durmak - durmalıyım, durmalı susmak - susmalıyım, susmalı uçmak - uçmalıyım, uçmalı uyumak - uyumalıyım, uyumalı okumak - okumalıyım, okumalı vermek - vermeliyim, vermeli yüzmek – yüzmeliyim, yüzmeli gelmek - gelmeliyim, gelmeli sevmek - sevmeliyim, sevmeli denemek - denemeliyim, denemeli beklemek - beklemeliyim, beklemeli izlemek - izlemeliyim, izlemeli görmek – görmeliyim, görmeli
2. От данных глаголов образуйте отрицательную форму 2 и 3-го лица ед.ч. долженствовательного наклонения. Переведите. satmak —> satmamalısın, satmamalı gelmek - gelmemelisin, gelmemeli ağlamak - ağlamamalısın, ağlamamalı görmek - görmemelisin, görmemeli gülmek - gülmemelisin, gülmemeli düşmek - düşmemelisin, düşmemeli sevmek – sevmemelisin, sevmemeli denemek – denememelisin, denememeli beklemek - beklememelisin, beklememeli izlemek – izlememelisin, izlememeli görmek - görmemelisin, görmemeli
3. Составьте 5-6 предложений с любым глаголом в долженствовательном наклонении, используйте положительную, отрицательную и вопросительную формы. 1. Bu akşam ablamın kızına bakmalıyım. 2. Herkese yardım etmemelisin. 3. Bizi aramalı mıydı? 4. Ali sinemaya gitmeyi iptal etti, yorgun olmalı. 5. Siz dışarıda beklememeli miydiniz?
4. Переведите на турецкий. Завтра тебе необходимо прийти. Yarın gelmelisin. Об этом вы никому не должны говорить. Bunu hiç kimseye söylememelisiniz. Мы тоже должны принять участие в собрании? Biz de toplantıdya katılmalı mıyız? Ты больше не должен курить. Artık sigara içmemelisin. Вы должны слушаться взрослых. Yetişkinleri dinlemelisiniz. В воскресенье мне надо вывести на прогулу (gezdirmek) моего брата. Pazar günü kardeşimi gezdirmeliyim. В таких ситуациях тебе не надо молчать. Böyle durumlarda susMAmalısın. Ты не должен драться со своими друзьями. Arkadaşlarınla kavga etmemelisin. Ты должен был (это) сказать. Bunu söylemeliydin.
5. Переведите на русский язык. Bu soruları çözmeliyim. Я должен решить эти проблемы. Вu kelimeleri cümle içinde kullanmalıyım. Я должен использовать эти слова в предложении. Yerlere çöp atmamalısın. Не бросай мусор на землю (ты не должен бросать). Ev ödevlerini zamanında yapmalı. Он должен вовремя делать домашнюю работу. Hergün yeni kelimeler öğrenmeli. Он должен каждый день учить новые слова. Çocuklar akşam erken yatmalılar. Дети должны рано ложиться спать. Çocukların fikirlerine değer vermeliyiz. Мы должны ценить идеи детей. Ben bugün erken çıkmalıyım. Сегодня я должен уйти раньше. Sen kardeşini korkutmamalısın. Ты не должен пугать брата. Gece yemek yememelisiniz. Вы не должны есть ночью. Ailenizi sık sık aramalısınız. Вы должны часто звонить семье. Biz doğayı korumalıyız. Мы должны оберегать природу.
проверено Tesekkür ederim!!!
Добавлено (12.08.2013, 15:33) --------------------------------------------- Ders 5 (42)
Tesekkürler!
(-mak) zorunda и -mak zorunda kalmak
Упражнения:
1. Используя положительную, отрицательную и вопросительную форму конструкции –mak zorunda напишите в 1,2,3 лицах.ед.числа фразу: ders çalışmak zorunda ders çalışmak zorundayım; ders çalışmak zorunda değilim; ders çalışmak zorunda mıyım? ders çalışmak zorundasın; ders çalışmak zorunda değilsin; ders çalışmak zorunda mısın? ders çalışmak zorunda; ders çalışmak zorunda değil; ders çalışmak zorunda mı?
2. Переведите предложения: Ben senin kitaplarını taşımak zorunda mıyım? Я обязан нести твои книги? Sen önce kontrol etmek zorundasın. Сначала ты обязан проверить. Siz onun ödevlerini yapmak zorunda değilsiniz. Вы не обязаны выполнять его задания. Oraya otobüs gitmiyor. Taksiye binmek zorundayız. Автобус туда не ходит. Мы вынуждены поехать на такси. Biz onunla barışmak zorunda değiliz. Мы не обязаны с ним мириться. Siz bizim teklifimizi kabul etmek zorundasınız. Вы обязаны принять наши предложения. Onlara da davetiye göndermek zorundayız. Мы обязаны и им отправить приглашение. Okulda izin vermiyorlar. Saçımı kestirmek zorundayım. В школе есть запрет, я вынужден обрезать волосы. Sen orada gecelemek zorunda mısın? Ты должен остаться там на ночь? Zeynep'le görüşmek zorundayım. Я вынужден встретиться с Зейнеп. Sen Mustafa'yla paylaşmak zorunda değilsin. Ты не обязан делиться с Мустафой. Ben ders programını yapmak zorunda değilim. Я не обязан выполнять программу занятий. Biz onu ikna etmek zorunda mıyız? Мы обязаны его убедить? Sen hergün ders kitabını getirmek zorundasın. Ты должен каждый день приносить учебник.
3. Заполните пропуски словом zorunda с суффиксами сказуемости и переведите предложения на русский язык. Biz bu işi bugün bitirmek zorundayız. Мы обязаны закончить эту работу сегодня. Hastasınız, bu ilaçları içmek zorundasınız. Вы больны, вы должны принимать эти лекарства. Sen bize yardım etmek zorundasın. Ты обязан помочь нам. Ben yarın sabah erken kalkmak zorundayım. Завтра утром я обязан встать рано. Biz ona bunu söylemek zorundayız. Мы вынуждены сказать ему об этом. Ben kilo vermek için spor yapmak zorundayım. Чтобы сбросить вес я вынуждена заниматься спортом. Karaciğerim ağrıyor. Bunun için rejim yapmak zorundayım. У меня болит печень поэтому мне нужно сесть на диету. Evde kalmak zorundayım, çünkü çocuğum hastalandı. Я вынуждена остаться дома, потому что мой ребенок заболел. Ayşe formda olmak için sabahlan jimnastik yapmak zorunda. Чтобы привести себя в форму, Айше по утрам должан делать гимнастику. Otelimizde havuz yok. Bunun için biz spor kulübüne gitmek zorundayız. В нашем отеле нет бассейна, поэтому мы вынуждены ходить в спортсалон.
4. Переведите предложения, обращая внимание на форму zorunda kalmak. Потом мне приходится ждать ее. O zaman onu beklemek zorunda kalıyorum. Нам пришлось оплатить такой же счет еще раз. Aynı hesabı bir kez daha ödemek zorunda kaldık. Ему пришлось в руках тащить вещи на второй этаж. Bütün eşyaları ikinci katta taşımak zorunda kaldı. Из-за него мне пришлось соврать. Onun yüzünden yalan söylemek zorunda kaldım. Говорят, ему пришлось все рассказывать отцу. Herşeyi babasına anlatmak zorunda kalmış. Нам тоже приходиться слушать его каждый день. Biz de onu her gün dinlemek zorunda kalıyoruz. Dükkanı erken kapatmak zorunda kaldık. Нам пришлось закрыть лавку раньше. En sonunda susmak zorunda kaldım. В конце концов мне пришлось замолчать. Her akşam onların tartışmalarını dinlemek zorunda kalıyoruz. Каждый вечер нам приходится слушать их ругань. Çamaşırları elimde yıkamak zorunda kaldım. Мне пришлось стирать белье вручную. Son paramı da onun için harcamak zorunda kaldım. Мне пришлось потратить на нее последние деньги.
5. Составьте несколько предложений используя формы глаголов в долженствовательнном наклонении изученные в данном уроке. 1. Bütün aksam çocuğuna bakmak zorunda kaldım. 2. Bu işi yalnız yapmak zorunda değilsin. 3. Arabamızı ona vermek zorunda mıyız? 4. Arabanız çalışmıyor, burada gecemek zorundasınız. 5. Bu akşam sipariş edebiliriz, annen her gün akşam yemeğini hazırlamak zorunda değil.
проверено
Добавлено (17.08.2013, 23:41) --------------------------------------------- Ders 6 (43)
Tesekkürler!
Который (DIK) Развёрнутое определение в наст., прош. времени
Упражнения:
1. Переделайте предложения в развёрнутое определение. Переведите: Bir dergi okuyorum. Okuduğum dergi... Я читаю журнал. Журнал, который я читаю (прочитал) Bu evde oturuyorum. Oturduğum ev. - Дом, в котором я живу. Büyük bir havlu aldım. Aldığım büyük bir havlu. - Большое полотенце, которое я купил. İnşaat firmasında çalışıyoruz. çalıştığımız inşaat firması. - Стройфирма, где мы работаем. Dün sinemada bir film seyrettik. Dün sinemada seyrettiğimiz film. Фильм, который мы вчера смотрели в кино. Voleybol topumu kaybettim. Kaybettiğim voleybol topum. - Волейбольный мяч, который я потерял. Annem yemek pişiriyor. Annemin pişirdiği yemek. Еда, которую готовит мама.
2. Переведите словосочетания на турецкий язык. В доме, который вы видите... Gördüğünüz evde Суп, который я ем... Içtiğim çorba Человек, с которым он разговаривает.... Konuştuğu adam Город, в котором живёт его мама... Annesinin oturduğu şehir Статья, которую я вчера вечером прочитал... Dün akşam okuduğum yazı Сумка, которую ты купила... Aldığın çanta Еда, которую приготовила твоя мама... Annenin pişirdiği yemek
Все знали вопрос, который я задал. Sorduğum soruyu herkes biliyordu. Он знает все песни, которые только что появились. Bütün yeni çıktığı şarkıları biliyor. Эта моя самая любимая песня. Bu benim en sevdiğim şarkı. Компьютер, который мы купили в прошлом месяце, сломался. Geçen ay aldığımız bilgisayar bozuldu. Мне понравился фильм, который мы посмотрели. Seyrettiğimiz filmi beğendim.
4. Из двух простых предложений, составьте одно сложное, соединив его деепричастием на dık. Ben hediye verdim. + Ali o hediyeyi almadı. —> Ali benim verdiğim hediyeyi almadı. Ben paraları sakladım. + İrfan o paraları bulmuş. —> Irfan sakladığım paraları bulmuş. Sen dün bir gömlek giydin. + Ben onu çok beğendim. —> Dün giydiğin gömleği çok beğendim. Sen bana bir resim gösterdin. + O resim çok güzeldi. —> Bana gösterdiğin resim çok güzeldi. Ağaçları keseceğiz. + O ağaçları buraya koyacağız. —> Keseceğimiz ağaçları buraya koyacağız.
5. Переведите на русский. Daha sonra tuttuğumuz balıkları yaşlı bir teyzeye verdik. Пoйманную позже рыбу мы отдали пожилой женщине. Senin çektiğin fotoğrafları çok beğendiler. Им очень понравились фотографии, которые ты сделал. Yarın saat beşte iki gün önce buluştuğumuz yerde buluşalım. Завтра в 5 часов встретимся на том месте, где мы встречались 2 дня назад. Ayşe'nin kızarttıkları çok iyi pişmemiş. Оказалось, что то, что жарила Айше, хорошо не прожарилось.
2. Переведите на турецкий язык: 1. Мама в комнате. Укладывает брата спать. Annem odada. Kardeşimi uyutuyor. 2. Мама пожарила нам котлеты. Annem bize kotletleri pişirdi. 3. Не доводи брата до слез. Kardeşini ağlatma! 4. Ты меня очень напугал. Sen beni çok korkuttun. 5. Милиционер нас не остановил. Polis bizi durdurmadı. 6. Метин очень смешной человек. Он нас очень рассмешил. Metin çok güldürücü komik adamdır. O bizi çok güldürdü. 7. Говорят, американцы потопили 3 японских коробля. Amerikalılar üç Japon gemisini batırmışlear. 8. Я тоже только что закончил домашнее задание. Ben de şimdi ödevimi bitirdim. 9. Мама кормит брата. Annem kardeşime yemek yediriyor. 10. Папа отвел нас в зоопарк. Babam bize hayvanat bahçeside götürdü. 11. Разбудите меня в 7 часов. Saat yedide beni uyandır. 12. Своди нас на прогулку. Bizi gezmeye götür. 13. Вы сообщили об этом случае в милицию? Siz polise bu tesadüfolay hakkında bildirdiniz mi? 14. Сможешь завтра напомнить мне, что надо позвонить Орхану? Orhan'ı arayacağımı yarın hatırlatabilir misin?
3. Переведите на русский язык: 1-Ödevini abisine yaptırmış. Говорят, ты заставил делать старшего брата твое домашнее задание. 2-Dün sınıfta herkesi güldürmüş. Говорят, вчера он рассмешил всех в классе. 3-Teröristler iki polisi öldürmüş. Говорят, террористы убили двух полицейских. 4-Ablam çocuğuna yemek yediriyor. Старшая сестра кормит ребенка. 5-Şoför bizi yanlış yerde indirdi. Шофер высадил нас в неправильном месте. 6-Atıf la Fuat'ı barıştırdım. Я помирил Фуата с Атыф. 7-Bu adamın bu hareketleri beni bıktırdı. Поведение этого человека меня раздражает. 8-Sabah arabayı çalıştıramamış. Видимо, утром машина не завелась. 9-Akşamları köpeğimi dolaştırıyorum. По вечерам я выгуливаю свою собаку. 10-Müdür bize fabrikayı gezdirdi. Начальник продемонстрировал нам фабрику. 11-Annem kardeşimi giydiriyor. Мама одела моего брата. 12-Mustafa'nın sözleri beni çok kızdırdı. Слова Мустафы меня очень разозлили. 13-Abim beni arkadaşlarıyla tanıştırdı. Мой старший брат познакомил меня со своими друзьями. 14-Senin sözlerin onu çok utandırdı. Твои слова ввели его в заблуждение. 15. Yanlışlarını düzeltmiş. Кажется, он исправил свои ошибки. 16. Bunları kimseye anlatma. Не рассказывай это никому. 17. Annem ve babam bizi çok büyük zorluklarla büyütmüşler. Мама и папа вырастили нас с большим трудом. 18. İşimi bitireyim, gideriz. Я закончу свою работу, и пойдем. 19. Bugün toplantı olduğunu niçin bana hatırlatmadın. Почему ты не напомнил мне о том, что сегодня собрание? 20. Çantasından büyük bir kitap çıkardı. Он вытащил из сумки большую книгу.
4. Придумайте 10 предложений, используя любые глаголы в побудительном залоге 1. Nine torununu uyutuyor. 2. Sen beni bekletme! 3. Yarın kızımı arayacağımı benibana hatırlat, lütfen. 4. Neden dün sen beni uyandırmadın? 5. O her zaman beni güldürüyor. 6. Sen onu öldürmüşsün. 7. Ben yarın saçlarımı kestirmeliyim. 8. Sen benibana bunu dedin o zaman ben çok korkuttum.korktum здесь будет Я ИСПУГАЛСЯ. но ТЫ НАПУГАЛ sen beni korkuttun 9. Bu çorbayı pişiremem. 10. O eşyaları getirebilir misin?
проверено Çok teşekkür ederim! Hayat diyet yapmak, açgözlü erkekler ve kötü bir ruh haliyle harcamak için oldukça kısa.
Упражнения: 1. От данных глаголов образуйте форму страдательного залога. Переведите полученные глаголы. Yapmak —> yapılmak — быть сделанным Dövmek —> dövülmek — колотиться Kırmak —> kırılmak — быть разбитым, ломаться Görmek —> görülmek — быть увиденным Yenmek —> yenilmek — быть побежденным Kesmek —> kesilmek — быть отрезанным Bozmak —> bozulmak — повредиться, испортиться Atmak —> atılmak — быть выброшенным, выкинутым Yazmak —> yazılmak — быть написанным Sevmek —> sevilmek — быть любимым Silmek —> silinmek – вытираться Almak —> alınmak — быть взятым Bulmak —> bulunmak — быть найденным Gelmek —> gelinmek — быть пришедшим Delmek —> delinmek — быть продырявленным, просверленным Çalmak —> çalınmak — быть украденным Bölmek —> bölünmek — быть разделенным
2. Напишите глаголы yapılmak, yazılmak, alınmak, sevilmek, bozulmak в 3 лице ед.ч. в наст.-буд. времени в положительной и отрицательной формах: yapılmak – yapılır, yapılmaz yazılmak – yazılır, yazılmaz alınmak – alınır, alınmaz sevilmek – sevilir, sevilmez bozulmak – bozulur, bozulmaz
3. Переведите предлодения на русский язык: Bu saray 1578 yılında yapılmış. Говорят, этот дворец был построен в 1578 году. Salonun camı kırıldı. Окно в зале разбилось. Bizim televizyon yine bozuldu. Наш новый телевизор сломался. Almak istediğim gömlek satılmış. Рубашка, которую я хотел купить, видимо, была продана. Bu kitap 1852'de yazılmış. Кажется, эта книга была написана в 1825 году. Şirketimiz on yıl önce kuruldu. Наша фирма основана 10 лет назад. Dün çantam çalındı. Вчера моя сумка была похищена. Bardakdaki su üstüme döküldü. Вода из стакана вылилась на меня. Burada sigara içilmez. Здесь не курить. Bu kelime şimdi her yerde kullanılıyor. Это слово сейчас везде используется. Ceketin yırtılmış. Кажется, твой пиджак порвался. Paket delindi, herşey yere döküldü. Пакет порвался, из него все вывалилось. Salataya limon sıkıldı mı? Лимон был выжат в салат? O otobüslere binilmez, çok tehlikeli. Он не садится в автобусы, очень опасно.
4. Сделайте перевод. Тут всё слышно. Burada hepherşey duyulur. Земля мокрая. Мои носки промокли. Toprak ıslak. Çorabım ıslandı. Тебе даже сказать ничего нельзя. Seni de hiç bir şeyi söylenmek olmaz. Sana da birşey söylenmiyor. В эту игру не играют вдвоем. Bu oyun iki kişi oynanmaz. Купленная тобой новая рубашка совсем не выглаживается. Aldığın senin yeni gömlek büsbütün ütülenmiyor. Senin aldığın yeni gömlek hiç ütülenmiyor. Картофель почищен, порезан. Все готово. Patates temizlendi, kesildi. Hepherşey hazırlandı. Айхан обвиняется в воровстве. Ayhan hırsızlıkta suçlandı. Очень приятно, когда не забывают, помнят. Unutulmuyor, hatırlanıyor zaman çok hoş. Unutulmadığın, hatırlandığın zaman çok hoş. За 5 минут земля покрылась снегом. 5 dakika içinde toprak kar ile kaplandı. Ни один из счетов не оплачен. Hiç bir tane saymadanfatura ödenmedi. День победы отмечается 9 мая. Zafer Bayrami mayıs dokuzda kutlanır. Любовь нельзя объяснить, (её) нужно прожить. Sevgiyi anlatmak olmaz, yaşanmak gerek. sevgi anlatmaz, yaşanır
5. Поставьте сказуемое в форму страдательного залога и внесите соответствующие изменения в предложения. Ablam bir bluz satın aldı. Ablam tarafından bir bluz satın alındı.
1. Bu dergiyi önce kardeşim, sonra annem okudu. Önce kardeşim tarafından, sonra annem tarafından bu dergi okundu. 2. Dayım dün yolda bir kol saati buldu. Dayım tarafından yolda bir kol saati bulundu. 3. Akşam yemeğinden sonra televizyonda son haberleri izlerler. Akşam yemeğinden sonra onlar tarafından televizyonda son haberler izlenirler. 4. Damadın ailesi geline çok sayıda değerli takı takar. Damadın ailesi tarafından geline çok sayıda değerli takı takılır. 5. Kızın ailesi misafirlerine acı Türk kahvesi ikram eder. Kızın ailesi misafirlerine tarafından acı Türk kahvesi ikram edilir. 6. Genellikle erkek tarafı ev alır veya kiralar. Genellikle erkek tarafından ev alınır veya kiralanır. 7. Gelinin babası, kızının beline kırmızı bir kurdele bağlar. Gelinin babası tarafından kızının beline bir kurdele bağlanır. 8. Çocuklar gelin arabasını yolda durdururlar. Çocuklar tarafından gelin arabasını yolda durdurulurlar. 9. Kızın babası gelini damada teslim eder. Kızın babası tarafından gelini damada teslim edilir.
проверено Что-то тяжело этот урок пошел, вроде тема легкая, а везде голову ломала. Ошибок наверно куча.
Çok teşekkür ederim! Hayat diyet yapmak, açgözlü erkekler ve kötü bir ruh haliyle harcamak için oldukça kısa.